Tourexpi
Mevsimlerin
en zarifi olan sonbaharda doğa adeta usta bir ressamın elinden çıkan yağlı boya
tablo gibi görünür.
Bu
dönemde bir zamanlar yemyeşil olan yapraklarda, günlerin kısalmasıyla birlikte
fotosentez için gerekli olan yeterli gün ışığı olmayınca yeşil rengi veren
klorofil seviyesi azaldığından diğer renk pigmentleri açığa çıkmaya başlar.
BRONZDAN
KIZILA, SARIDAN TURUNCUYA
Sonbahar
boyunca sis ve çiy ile harmanlanan yemyeşil yaprakların sarı, bordo, bronz,
kahverengi, kızıl, altın, turuncu ve kırmızının tonlarıyla birbirinden harika
renklere dönüştüğüne tanıklık ederiz. Her bir yaprak adeta ağacın dallarına
veda etmeden önce son bir kez en güzel haliyle gösteriş yapmaya çalışırcasına
eski yeşil tonlarının aksine daha canlı ve daha parlak renklere dönüşerek
izlemesine doyulmayan görsel bir güzellik sunar. Bu kadar harika rengin bir
arada uyum içinde olduğu sonbaharda doğanın değişimini ve dönüşümünü en göz
alıcı haliyle görürüz.
MONTENEGRO,
LOVCEN MİLLİ PARKI
Balkanların
en güzel coğrafyasına sahip ülkesi Montenegro’nun (Karadağ) en popüler
parklarından olan Lovcen Milli Parkı’ndaki ağaçlar da doğa ananın tuvaliyle
renk cümbüşüne dönen yapraklarıyla görsel bir şölen sunuyor. Masalsı ülkenin
eski kraliyet başkenti Cetinye’ye bağlı olan Lovcen Ulusal Parkı’nın ormanlık
bölgesinin yüzde 70'ini kaplayan kayın ağaçları, Amerikalı doğa bilimci John
Burroughs’un "Yapraklar ne kadar güzel yaşlanıyor. Son günleri ne kadar
ışık ve renk dolu" sözüne nazire yaparcasına yapraklarıyla yaz döneminin
bitişini gösterişli bir şekilde kutlamak istercesine büründükleri sarı ve
turuncu tonlardaki parlak ve canlı renkleriyle etrafa adeta büyülü bir güzellik
saçıyor.
KARADAĞ'IN
EN FAZLA BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞE SAHİP YERLERİNDEN BİRİ
Engebeli
arazisi ve dağlık bölgeleri kimliğinde ve tarihinde önemli bir rol oynayan
Karadağ,
Lovcen Dağı’ndaki ormanlarından dolayı Venediklilerce Monte (dağ) negro
(siyah), yerel halk tarafından da Crna Gora diye adlandırılmış. Bu isim ülkenin
manzarasına hakim olan karanlık, ormanlık dağları ifade ediyor. Terim, Orta
Çağ'ın sonlarında İtalyan tüccarlar ve gezginler tarafından kullanılmış ve
sonunda bölgenin adı haline gelmiş. Lovcen, Adriyatik Denizi'nin kenarında dik
bir şekilde yükselen Dinar Alpleri’nin güneybatısında yer alıyor. Lovcen
masifinin orta ve en yüksek bölümünü kaplayan Ulusal Park, doğal harikaların,
nefes kesici manzaraların ve kültürel çeşitliliğin büyüleyici bir karışımı
olarak Karadağ’ın en çok ziyaret edilen milli parklarından biri. 1952'de Milli
Park ilan edilen ve ülkeye adını veren Lovcen Dağı’nda yer alan Park, her biri
bir ila 15 metre yüksekliğinde 15 platformdan oluşan yedi farklı patikaya sahip
kayın ormanlarıyla kaplı.
KARADAĞ'IN
EN FAZLA BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞE VE EKOSİSTEME SAHİP
20
bin metrekarelik alanda yer alan kayın ormanlarına birkaç farklı türdeki çam
ağaçları da eşlik ediyor. Karadağ'ın en fazla biyolojik çeşitliliğe ve
ekosisteme sahip yerlerinden biri olan Milli Park’ta, Akdeniz ve kıta kuşağının
etkileri görülürken bu ona fauna ve flora açısından zenginlik katıyor.
Adriyatik
Denizi’nin muhteşem manzaralarına hakim bir konumda yer alan Ulusal Park,
zengin biyolojik çeşitliliği, nadir bitki türleri, çeşitli hayvan
popülasyonları ve etkileyici jeolojik yapıları ile biliniyor. Park’ta ülkede
bulunan tüm türlerin üçte birinden fazlasını temsil eden çoğu endemik, tıbbı ve
aromatik olmak üzere yaklaşık bin 300 bitki türü barındırıyor. Bu botanik
hazinelerin arasında yalnızca bu bölgede bulunabilen özel bitkiler ile narin
orkideler de bulunuyor.
200'DEN
FAZLA KUŞ, 85'TEN FAZLA KELEBEK TÜRÜ
Lovcen
Milli Parkı, aynı zamanda ayılar, gri kurtlar, tilkiler, çakallar, tavşanlar,
yaban domuzları, karacalar, geyikler, beyaz göğüslü kirpiler, kör köstebekler
ve sincaplar gibi memeliler ile Herman kaplumbağası, tarla fareleri, çeşitli
kertenkeleler ve engerek gibi sürüngenlere ev sahipliği yapıyor. Park’ta farklı
mevsimlerde bülbül, kızılgerdan, çalı kuşu, baykuş, keklik, ağaçkakan, doğan ve
altın kartal dahil olmak üzere 200'den fazla kuş türünün cıvıltısını duymak ve
kanat çırpışlarını görmek mümkün. Karadağ’ın en ikonik doğal alanlarından biri
olan büyüleyici Park, 85'ten fazla kelebek türünün de yaşam alanı.
KOTOR
KÖRFEZİ'NDEN SKADAR GÖLÜ'NE DEK MUHTEŞEM MANZARALAR SUNUYOR
Zengin
bitki örtüsü ve hayvan çeşitliliğiyle Karadağ'ın güneybatısındaki bu dağlık
bölge, kapladığı 6,400 hektarlık alanda yer aldığı 939 metrelik rakımda harika
bir bakış açısı sunmasının yanı sıra manzaralı yürüyüş parkurlarına, macera
parklarına, harika bir gözetleme noktasına sahip bir mozole ile konaklama ve
restoranların bulunduğu bir rekreasyon alanına sahip. İliryalılardan Slav
kabilelere kadar pek çok topluluğa ev sahipliği yapan Lovcen Ulusal Parkı’ndan
Kotor Körfezi'nin, Skadar Gölü'nün, açık denizin, Çetinje'nin ve hatta uzaktaki
Prokletije Dağı'nın güzel manzaraları görülebiliyor.
RESMİ
OLARAK DÜNYANIN EN YÜKSEK MOZOLESİ
Milli
Park’ın yer aldığı Lovcen Dağı, 1830 - 1851 arasında Karadağ’ın prensi ve
piskoposu şair, felsefeci Petar II Petrović Njegos'un parkın en yüksek
noktalarından biri olan Jezerski Tepesi’nde dikilen mistik anıt mezarına
da ev sahipliği yapıyor. Birçok turist Karadağ’ın büyük liderlerinden biri
olarak kabul edilen efsanevi Prensi’ne saygısını sunmak için Lovcen Ulusal
Parkı'nı ziyaret ediyor. Hırvat heykeltıraş Ivan Mestrović tarafından yapılan
ve 461 basamak tırmanarak çıkılan Mozole, Karadağ’ın en önemli milli ve
kültürel simgelerinden biri. Ziyaretçilerine, Karadağ’ın bağımsızlık
mücadelesinde önemli bir rol oynayan ve kültürel olarak ülkenin simgesi haline
gelen Hükümdar Njegos’un mezarını ziyaret etme, onun yaşamı ve ülkenin kültürel
mirasının temel taşlarından biri olarak kabul edilen eserleri hakkında bilgi
edinme fırsatı sunuyor. Mozole, yer aldığı 1657 metre yükseklikteki Jezerski
zirvesinde, resmi olarak “dünyanın en yüksek mozolesi” olma özelliğini taşıyor.
ZİRVEDEN
ÜLKENİN YÜZDE 80'İNİN 360 DERECELİK GÖRÜNTÜSÜ
Mozole’ye
giden merdivenleri tırmanarak ulaşılan zirve, ziyaretçilere Kotor Körfezi'nden
Skadar Gölü'ne, eski başkent Cetinye’den açık denize, Njegos’un doğum yeri olan
ve onun adını taşıyan Njegus’tan Podgorica'ya kadar Karadağ ülkesinin yüzde
80'inin 360 derecelik bir görüntüsünü sunarken, Lovcen Dağı’nın ve Adriyatik
Denizi’nin nefes kesici panoramik manzaralarını da gözler önüne seriyor. Açık
bir günde, Arnavutluk, İtalya ve Hırvatistan’ın kıyı şeritleri de
görülebiliyor. Ziyaretçiler, İngiliz şair Lord Byron'un dediği gibi ‘kara
ve denizin en güzel buluşması’na, Lovcen'in zirvesinden sunduğu sıra dışı
manzaraların keyfini çıkarırken şahit oluyor.
200
BİN ALTIN FAYANSIN GÖLGELİĞİNDE 28 TONLUK GRANİT HEYKEL
Neo-Bizans
ve Art Deco mimarinin bir karışımı olan Mozole’nin girişinde her biri 7,5 ton
ağırlığında iki adet devasa kadın muhafız heykeli (bazı tarihçilerce Njegos’un
annesi ve kızını temsil ettiğine inanılıyor), içerisinde Prens Njegos'un kartal
ile bütünleşik tek bir siyah taş bloğundan oyulmuş 28 tonluk granit heykeli,
mezarının bulunduğu karanlık bir oda ve 360 derecelik bir taş izleme dairesi bulunuyor. Gücü, cesareti ve ölümsüzlüğü sembolize eden devasa büyüklükte kanatlarını açmış bir kartalın kucağında
oturur şekilde tasarlanan Njegos’un heykelinin üzerinde de 200 bin küçük altın
fayansın oluşturduğu gölgelik yer alıyor. Son dinlenme yerinde ise beyaz mermer
bir lahit yer alırken, mezar taşında da "Njegos 1813 - 1851" yazıyor.
EFSANEVİ
HÜKÜMDAR MEZARINI KENDİ TASARLAMIŞ
Karadağ’ın
milli kimliğinin şekillenmesinde önemli bir rol oynayan Hükümdar Njegos,
hayatının oldukça kısa olacağını tahmin etmiş ve ölümünden önce Lovcen Dağı'nın
tepesine gömülmeyi istemiş. 37 yaşında hayata gözlerini yuman Njegos, selefi
I.Petar’a ithaf edeceği Şapel’i kendisi tasarlamış ve gömülmek
istediği Viyana Art Nouveau tarzındaki bu görkemli yapının inşasını
1845'te bizzat kendi denetlemiş. Ekim 1851'deki ölümünün ardından Cetinje
Manastırı’na gömülmüş. Naaşı 1855'te Lovcen Dağı'ndaki kendi Şapel’ine
nakledilmiş. Karadağ I. Dünya Savaşı sırasında Avusturya Macaristan
İmparatorluğu tarafından işgal edildiğinde 1916’da ölen Avusturya İmparatoru
Franz Joseph için bir anıt dikilmesine karar verilmiş. İmparatorluk
yetkilileri, Avusturya İmparatoru'na ait bir anıtın Güney Slav ulusal
duygusunun bir sembolü olarak aynı tepede bulunmasını istemeyince Njegos'un
naaşı Sırp Ortodoks din adamlarının gözetiminde Cetinje’ye taşınmış. I. Dünya
Savaşı’nda hasar gören Şapel, Karadağ’ın II. Dünya Savaşı’nın sonunda Yugoslavya
komünist yönetimi altına girmesinin ardından Karadağ Hükümeti, Njegos'un
1951'deki ölümünün 100. yılında Şapel’in yerine Mozole inşa etme kararı almış.
Şapel, 1960'ların sonlarında yıkılmış, yerine 1971'de mozole inşa edilmiş.
Njegos'un naaşı 1974'te Lovcen Dağı'na geri taşınmış ve mozole o yıl resmen
açılmış.
Eserleri
Karadağ edebiyatının en değerli eserleri arasında sayılan, edebiyat ve devlet
yönetimine yaptığı katkılarla ulus üzerinde silinmez izler bırakan 19. yüzyıl
piskoposu ve Karadağ Hükümdarı Petar II Petrovic Njegos, ülkesinin sevilen
siyasi ve kültürel lideri, en büyük ulusal kahramanı ve filozofuydu.
Fulya
OMAÇ / MONTENEGRO
En Çok Okunan Haberler


Küba’da turizm krizi derinleşiyor: ziyaretçi sayıları hızla düşüyor
Küba turizm sektörü 2025 yılında ciddi bir daralma yaşıyor. Ocak–Temmuz döneminde ülkeye gelen yabancı turist sayısı geçen yılın aynı dönemine göre %23,2 düşüşle 1,1 milyon olarak kaydedildi.


Gün Batımında Patara Kum Tepelerinde Ziyaretçi Yoğunluğu
Antalya’nın Kaş ilçesi sınırlarında yer alan Patara Plajı, kilometrelerce uzanan eşsiz sahili ve çölü andıran kum tepeleriyle özellikle gün batımında ziyaretçilerin yoğun ilgisini çekiyor.


SunExpress Sonbahar Tatili İçin Uçuş Programını Genişletiyor
Lufthansa ve Türk Hava Yolları’nın ortak kuruluşu SunExpress, 2025 sonbahar sezonunda DACH bölgesi (Almanya, Avusturya, İsviçre) ile Türkiye arasındaki uçuş programını önemli ölçüde genişletiyor.


Kano Sporcusu Nilüferler Arasında Kano Yaparak Alaçam’ı Tanıtıyor
Samsun’un Alaçam ilçesinde kano sporcusu ve antrenörü Volkan Karaman, ilçedeki sulak alanlarda nilüferler arasında kano yaparak bölgenin turizm potansiyeline dikkat çekmek istiyor.


Almanya’da Konaklama ve Gastronomi Sektörü 2025’te Altıncı Kayıp Yılına Gidiyor
Almanya’daki konaklama ve gastronomi sektörü hâlâ pandemi öncesi seviyelerden çok uzak.


Yolcular kaybederken havayolları kazanıyor: AB’nin yeni uçuş hakları düzenlemesine tepki
Avrupa Birliği’nin yolcu haklarını düzenleyen EG 261 yönetmeliğinde planlanan değişiklikler yoğun eleştirilere yol açtı.


2025’te Konaklama ve Gastronomide Küresel Trendler – HOTELEX sektörel bilgiyi odak noktasına alıyor
HOTELEX 2026, 30 Mart–2 Nisan 2026 tarihleri arasında Şanghay Ulusal Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenecek.


Garda Gölü’nde buruk yaz: Oteller boş kaldı, turistler az harcıyor
Uluslararası krizlerin alım gücü üzerindeki etkileri İtalya turizmine de yansıyor. Özellikle Garda Gölü çevresinde bu yaz sezonu beklentilerin altında kaldı.


Dalgıç arkeologlar, Urla’daki 7 bin yıllık Liman Tepe’de yeni keşifler için çalışıyor
Türkiye’de kara ve su altı kazılarının birlikte yürütüldüğü ilk arkeolojik merkezlerden biri olan Urla’daki Liman Tepe’de dalgıç arkeologlar, 5 bin 300 yıl öncesine ait kalıntılara ulaştı.


Condor Holidays: Tamamen Yapay Zekâ ile Fiyatlandırma Yapan İlk Alman Turizm Şirketi
Condor Holidays, Karlheinz Kögel’in HLX Grubu’na ait satış markası olarak, fiyatlandırma, teklif ve maliyet hesaplamalarını tamamen kendi geliştirdiği yapay zekâ (YZ) sistemine devreden ilk Alman turizm şirketi oldu.


Turkish Airlines, Air Europa ortaklığının ardından İspanya’ya yeni AJet seferleri başlatıyor
Turkish Airlines’ın kısa süre önce Air Europa’nın yüzde 27 hissesini satın almasının ardından, şirketin düşük maliyetli markası AJet İspanya’ya yeni hatlar açıyor.


2026 Tatil Fırsat Günleri: Akıllı Planlama ile Daha Fazla Boş Zaman
2026 yılında birçok resmî tatil hafta sonuna denk gelse de, izin günlerini akıllıca planlayanlar tatillerini önemli ölçüde uzatabilir.


THY uçakları 89 emniyet denetiminden başarıyla geçti
Türk Hava Yolları’nın (THY) uçaklarının son 12 ayda yapılan 89 emniyet denetiminden başarıyla geçtiği bildirildi.


Klook, Müslüman Seyahat Deneyimini Geliştirmek İçin İlk Çoklu Pazar Ortaklığını Başlattı
Klook ve Hong Kong Turizm Kurulu (HKTB), Hong Kong’u Müslüman gezginler için misafirperver ve kapsayıcı bir destinasyon olarak konumlandırmayı amaçlayan ilk çoklu pazar kampanyalarını başlattıklarını duyurdu.


İGA İstanbul Havalimanı ‘2024 Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayımladı
Güneş enerjisiyle dünyada bir ilk olacak


Wego, MENA Bölgesi Seyahatçilerini Hedefleyen Kampanya İçin TGA ile İş Birliği Yapıyor
Orta Doğu ve Kuzey Afrika’nın (MENA) en büyük çevrim içi seyahat pazarı ve lider seyahat uygulaması olan Wego, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) ile ortak bir kampanya başlattı.


Münih Havalimanı ve Lufthansa, otonom tekerlekli sandalye testlerine başladı
Münih Havalimanı ve Lufthansa, WHILL markasının ürettiği otonom tekerlekli sandalyeleri test etmeye başladı.


Türk yapımı sıcak hava balonlarına 11 ülkeden yoğun ilgi
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türk yapımı sıcak hava balonlarının bu yıl itibarıyla 11 farklı ülkeye ihraç edildiğini açıkladı.


Mallorca’da süpermarketten yeni hizmet: Plaj sandalyesi kiralama
Her yaz yeni modalar ve iş fikirleri ortaya çıkıyor. Mallorca’nın Can Pastilla bölgesinde bulunan bir süpermarket, bu yaz turistlere farklı bir hizmet sunarak dikkat çekti: plaj sandalyesi kiralama.


80’den Fazla Otel ve Yeni Bir Destinasyon: Gaiarooms Artık Asturias’ta
Salamanca merkezli otel işletmecisi Gaiarooms, Gijón’da sahil kenarındaki Hotel Playa de Ñora’nın işletmesini devralarak Asturias bölgesine giriş yaptı.


Antalya’da turizm çeşitliliği sezonu kasıma kadar uzatıyor
Türkiye’nin turizmde dünyaya açılan vitrini Antalya, bu yıl da güçlü performansıyla dikkat çekiyor. Yılbaşından bu yana yaklaşık 10 milyon yabancı turisti ağırlayan şehir, yerli turistlerin de en çok tercih ettiği destinasyonla
