Tourexpi
Balkanlar'daki Osmanlı eserlerinin gelecek kuşaklara aktarılması, başta Machiel Kiel olmak üzere ömrünü bu işe adayan araştırmacılar kadar Türkiye'nin öncü kuruluşları sayesinde devam etmektedir.
Saraybosna'nın Başçarşı'sında, Filibe'nin tarihi sokaklarında, Üsküp'ün Kurşunlu Han'ında, Poçitel'de, Berat'ta ve sayısız Balkan şehirlerinde gezerken insana aynı sanatkarın elinden çıkma bir tabloya bakıyormuş hissi veren bir tarihi doku ve mimari yapıyla karşılaşırsınız. Bölgede yaklaşık 5 yüzyıl süren Osmanlı varlığı boyunca inşa edilen 20 binden fazla cami, medrese, bedesten, han, hamam, kervansaray, imaret, kale, tekke, dergah, köprü, türbe gibi Osmanlı mimari eserleri sayesindedir ki, Banja Luka'dan Edirne'ye, birçoğu İstanbul'dan önce Osmanlı olmuş ve şimdi her biri farklı bir ülkeye dağılmış şehirlerde bütünleşik bir yapının izlerini hala görmek mümkün. Üstelik Osmanlı varlığının bölgede son bulmasından itibaren yaşanan, bölgenin Osmanlı geçmişini yok saymaya yönelik resmi ideolojik tavra ve vandalizme varan Osmanlı eserlerinin tahribine rağmen.
Balkanlar'da Osmanlı şehir modelinin izleri
Bunun örneklerini görmek için çok geçmişe gitmeye gerek yok. 1992-1995 Bosna Savaşı sırasında Balkanlar'daki Osmanlı hakimiyetinin en sembolik miraslarından olan Mostar Köprüsü bu sebeple hedef alınmış veya 2004 yılında, Osmanlı döneminde 250 adet caminin olduğu Belgrad'da kalan tek cami olan Bayraklı Camii benzer saiklerle yakılmış. Osmanlı hakimiyetinin son bulmasının ardından yaşanan bu yoğun tahribatlar sebebiyle Osmanlı döneminde inşa edilen eserlerin bugün sadece yüzde 2'si ayakta kalmayı başarabilmiştir.
Osmanlı'nın bölgeyi aşamalı fethinden itibaren Balkanlar'da devlet eliyle yürütülen bir mimari üslup ve norm oluşturma hedefi, Osmanlı merkezi tarafından üretilen projelerin, yine merkez tarafından atanan mimarlar ve ustalar eliyle bölgede inşa edilmesi sayesinde "Osmanlı şehir modeli" olarak adlandırılabilecek bir tarzın Balkanlar'da da hakim olmasını sağlamış. Her şehrin merkezindeki cami, bedesteni ve arastası ile çevresindeki dükkanları içeren çarşı bölgesi, varsa kalesi, ayrıca medrese, hamam, han, çeşme gibi anıtsal mimari unsurları ve gündelik hayatın geçtiği mahalleler, Anadolu'da olduğu gibi Balkanlar'da da Osmanlı şehirlerinin karakteristik özelliklerini oluşturmuştur. Selanik'ten Edirne'ye, Sofya'dan Banja Luka'ya kadar Osmanlı döneminden kalma eserlerin aynı temel özelliklere sahip olması bir rastlantı değil, önemli mimarlık eğitim kurumlarının öğrencilerini imparatorluğun başkentindeki modelleri esas alarak eğitmesiyle yakından alakalı, bilinçli bir tercihtir. Eğer uygulamada farklılıklar varsa bu, ana yapı, inşa planı veya genel sanatkarlıktan çok, taş işçiliği veya duvar süslemeciliği gibi yan dallardır. Bu tercih bir yandan Anadolu'dan Balkanlar'ın uç bölgelerine kadar benzer bir şehirleşme hikayesi yaratırken diğer yandan yerel tercihlerin şekillendirdiği süsleme ve detay farklılıklarına da imkan vermiştir. Bu minvalde bugün bile Osmanlı izlerini taşıyan Balkan şehirlerinde hem geniş Osmanlı coğrafyasındaki tutarlılığı yansıtan ana temayülleri hem de mimari detaylarda saklı yerelliği gözlemlemek mümkün.
Osmanlı hakimiyetinin bölgede sona ermesinin ardından 2. Dünya Savaşı'na kadarki süreçte yeni kurulan devletlerin milli bir kimlik yaratma serüveni, onları bölgenin Osmanlı geçmişini "Türk boyunduruğu" olarak tanımlamaya itmiş, 2. Dünya Savaşı'ndan sonra Balkanlar'da hakim olan Komünist idareler ise bölgenin Osmanlı tarihini "feodal baskı dönemi" olarak adlandırmayı tercih etmiştir. Bu şartlar altında Osmanlı mirası, yakın geçmişe kadar başkasına ait bir unsur olarak görülmüş ve bilinçli bir yok edilişe maruz kalmıştır. Hakim milliyetçi yaklaşımların şekillendirdiği tarih yazıcılığı da uzun yıllar Osmanlı dönemini yok saymış ve Balkan tarihi içerisinde onu görmezden gelmeyi tercih etmiştir. Bu sebeple 20. yüzyılın son çeyreğine kadar bölgenin Osmanlı dönemine dair çalışmalar bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar azdır.
Osmanlı mirasının Balkanlar'daki sessiz tanığı: Machiel Kiel
Yakın zamanda hayatını kaybeden Machiel Kiel'in, Balkan coğrafyasına seyahatlerin kısıtlı olduğu, Osmanlı mirasına yönelik çalışmaların şüpheyle karşılandığı ve bu mirasın yoğun tahribata uğradığı bir dönemde Balkanlar'ı karış karış gezerek tuttuğu kayıtlar ve binlerce arşiv belgesini inceleyerek ortaya koyduğu çalışmalar bu sebeple şükranla yad edilmeyi hak ediyor. Kiel bölgeye ilk seyahatini 1959 yılında, Yugoslavya ve Yunanistan bölgesini içerecek şekilde gerçekleştirmiştir. 6-7 ay süren bu seyahat sürecinde Kiel Balkanlar'daki Osmanlı eserleriyle ilk defa tanışmış ve bundan sonra hayatının amacı haline gelecek Osmanlı eserlerini çalışma serüveni bu şekilde başlamıştır.
İlk defa Üsküp'te karşılaştığı mükemmel formda inşa edilmiş camiler, hamamlar ve kervansaraylar karşısında Kiel adeta büyülenmiştir. Ancak büyük kıymette oldukları belli eserlerin içler acısı hali Kiel'i derinden etkilemiştir. Bu yapıların değerlerine rağmen terk edilmelerine anlam veremeyen Kiel bölgedeki insanlara bunun sebebini sorduğunda aldığı cevap hep aynıdır: "Bunlar barbarların inşa ettiği değersiz eserler." Kiel bu cehalet karşısında şaşkınlığa düştüğünü belirtir; söz konusu "barbarların" eserlerini araştırmaya bundan sonra karar vermiştir. Bu merak onu, yine onun demesi ile bazı Balkan ülkelerinde bir camiyi havaya uçurmanın restore etmekten daha kolay olduğu Soğuk Savaş döneminde büyük bir çabaya yöneltir. Öyle ki bazen görevlilerden gizli bir mekanı ziyaret edebilmek için bir otel penceresinden atlamak, birkaç ölçüm yapabilmek için Indiana Jones'u aratmayacak maceralara sürüklenmek ve hapse atılmak da dahil nice olaylar yaşamıştır. Onun bu çabaları sadece eserlerin kayıt altına alınmasıyla kalmayıp Babadağ’daki Sarı Saltuk Türbesi'nden Rodos'taki Sultan Süleyman Camii'ne ve Gümülcine'deki Gazi Evrenos Zaviyesi'ne kadar birçok eseri de yok olmaktan kurtarmış. Balkanlar'daki Osmanlı eserlerine dair ilk kitabı 1979'da çıkan Kiel yıllar içerisinde 17 kitaba ve 300'den fazla makaleye imza atmıştır ki, bu makalelerin 127'si Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi için yazılmıştır.
Balkanlar'daki Osmanlı eserlerinin gelecek kuşaklara aktarılması, başta Machiel Kiel olmak üzere ömrünü bu işe adayan araştırmacılar kadar Türkiye'nin öncü kuruluşları sayesinde devam etmektedir. Bu hususta Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının (TİKA) çabaları özel olarak belirtilmeli. Balkanlar'da Osmanlı döneminden kalma 80'den fazla cami, köprü, tekke, türbe, han, hamam, çeşme gibi Osmanlı anıtsal mimari eseri TİKA'nın girişimleriyle orijinallerine sadık kalınarak ayağa kaldırılmıştır. (AA)
En Çok Okunan Haberler


Göbeklitepe eylülde yeni çehresine kavuşacak
Taş Tepeler Projesi Koordinatörü, Göbeklitepe ve Karahantepe Kazıları Başkanı Prof. Dr. Karul, "Göbeklitepe'de ciddi bir restorasyon çalışmasına başladık. Eylül sonuna doğru Göbeklitepe'yi yeni bir yüzle görmüş olacaksınız" de


ABD'nin Marcus heykelinin iadesi için 3 aylık süre talebi Jale İnan şartıyla hayata geçti
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Roma İmparatoru Marcus Aurelius'un bronz heykelinin yurda iade edilmeden önce ABD Cleveland Müzesi yetkililerinin 3 ay süre talebini, bu eserin bulunması için çalışmaları başlatan Türk arkeolojisinin önem


Rus turistler, AB'ye geri dönüyor ve üç ülke bundan en çok faydalanacak
Ukrayna'daki savaş devam ederken ve Avrupa Birliği'nin Rus uçaklarının iniş, kalkış ve hava sahası üzerinden uçmasını yasaklaması devam ederken Rus turistler üzerindeki abluka, zamanla kalkıyor ve özellikle üç ülke bundan faydalan


Yılın 7 ayında hava yoluyla 134,9 milyon yolcu seyahat etti
Yolcu ve çevre dostu havalimanlarında iniş-kalkış yapan uçak sayısının geçen ay iç hatlarda 97 bin 916, dış hatlarda ise 101 bin 966 olduğunu belirten Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, toplam uçak trafiğinin üst g


Kırklareli'nin Oruçlu Göleti kuraklık nedeniyle kuruma noktasına geldi
Kırklareli'nin Babaeski ilçesindeki Oruçlu Göleti, kuraklık nedeniyle kuruma noktasına geldi.


Şam Uluslararası Havalimanı’na 4 milyar dolarlık yatırım
Kalyon İnşaat, Cengiz İnşaat ve TAV İnşaat’ın da içinde bulunduğu konsorsiyum, anlaşma kapsamında 8 yıl içinde havalimanının yıllık yolcu kapasitesini 31 milyona çıkaracak rehabilitasyon ve yeni inşa faaliyetleri gerçekleştire


AJet'ten kaptan pilot ve ikinci pilot alımı için ilan
Şirketin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:


Çevrimiçi Seyahat Acenteleri (OTA) pazarının hacmi 2024’te 533 milyar doları aşabilir
Türkiye Turizm Ansiklopedisi’nin ResearchAndMarkets.com'un raporundan derlediği bilgilere göre, küresel çevrimiçi seyahat acenteleri (OTA) pazarının 2034 yılında 553 milyar doları aşacağı tahmin ediliyor.


Türkiye Uluslararası Yapay Zeka Film Festivali 9-11 Aralık'ta düzenlenecek
Yapay Zeka temalı Türkiye Uluslararası Yapay Zeka Film Festivali'nin (T-AIFF) ikincisi 9-11 Aralık'ta Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde gerçekleştirilecek.


THY ve AJet, Ada Kıbrıs’a kurulan hava köprüsüyle 100 bin turisti Kuzey Kıbrıs'a taşıdı
THY ve AJet Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bolat, "Ada Kıbrıs" projesine destek protokolünü imzaladıkları 7 Temmuz'dan bugüne kadar düzenlenen 550 seferle yaklaşık 100 bin turisti Kuzey Kıbrıs'a ulaştırdıklarını belirtti.


İspanya'da Kurtuba Cami-Katedrali'nde çıkan yangın söndürüldü
İspanya'nın güneyindeki Endülüs bölgesinde bulunan tarihi Kurtuba Cami-Katedrali'nde çıkan yangın söndürüldü.


Deniz kenarında yaşamak ömrü uzatıyor
ABD'de yapılan bir araştırma, sahil bölgelerinde yaşamanın insan ömrünü uzattığını ortaya çıkardı.


Iğdır Şehit Bülent Aydın Havalimanı, uluslararası giriş-çıkışlara açık hudut kapısı oldu
Iğdır Şehit Bülent Aydın Havalimanı, uluslararası giriş-çıkışlara açık daimi hava hudut kapısı olarak belirlendi.


Turizm sektörü bu sezon susuzlukla boğuşuyor
Türkiye genelinde yaşanan orman yangınları ve iklim krizinden kaynaklandığı düşünülen aşırı sıcak hava, bu sezon turizmin ilk sıraya oturan gündem maddeleriydi. Bu iki konu doğal bir kriz daha yattı; kuraklık.


Türklerin Mirası Projesi belgesel çekimleri tamamlandı
Türk kültür ve medeniyet tarihini ekranlara taşımayı hedefleyen "Türklerin Mirası" projesi kapsamında hazırlanan belgeselin çekimleri tamamlandı.


Emlak Katılım, 113. şubesini Bodrum'da hizmete açtı
Emlak Katılım, şube sayısını artırma stratejisi kapsamında Muğla'nın Bodrum ilçesinde yeni şubesini faaliyete geçirdi.


Çin'de yeni bir dinozor türüne ait fosil bulundu
Çinli araştırmacılar, Yunnan eyaletinde bulunan fosillerin, otçul ve uzun boyunlu dinozorları içeren "Sauropodomorpha" kladına mensup yeni bir dinozor türüne ait olduğunu keşfetti.


Red Bull sporcularından Mardin'in tanıtımına katkı
Red Bull sporcuları Hazal Nehir ve Lilou Ruel'in parkur sporuyla Mardin'in tarihi mekanlarını tanıttığı "Mardin Roof Rush", Red Bull TV'de izleyiciyle buluştu.


Muğla'da sahile duvar örüldü, inceleme başlatıldı
Muğla'nın Milas ilçesinde Çökertme Koyu'nda bir kişinin sahil şeridini taş duvarla çevirip, prefabrik yapı yerleştirerek halkın kullanımına kapatması sonrası Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ekiplerince


Yeşilay Bağımlılık Ekonomisi konulu araştırma raporunu kamuoyuyla paylaştı
Kuruluşun Sepetçiler Kasrı'ndaki genel merkezinde düzenlenen toplantıda konuşan Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç, Yeşilay olarak 105 yıldır bağımlılıklara karşı büyük mücadele verdiklerini, bireyin ve toplumun başın


Hac ön kayıt ve yenileme başvuruları yarın başlıyor
2026 yılı hac organizasyonu için ön kayıt ve kayıt yenileme başvuruları, yarın başlayacak.
