Tourexpi
Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Çevik, Anadolu'dan kaçırılan tarihi eserlerin kültürel değerini ve Türkiye'nin bu eserleri geri kazanma stratejilerini AA Analiz için kaleme aldı.
Son dönemde, Anadolu kökenli tarihi eserlerin yurda iadesi yeni stratejiler ve kadro yapılanmalarıyla ivme kazandı. Kültür ve Turizm Bakanlığının diplomatik, hukuki ve teknik düzlemde eş zamanlı yürüttüğü çalışmalar, bu sürecin hızlanmasında kilit rol oynuyor.
17. yüzyıl ve sonrasında Avrupalı koleksiyoncuların finans ettiği Doğu seyahatleriyle birlikte, antik Doğu'nun eserleri Batı'ya akmaya başladı. Avrupa'da antik sanata duyulan erken hayranlık hem güncel uygarlığın biçimlenmesine hem de başka coğrafyaların orijinal eserleriyle zenginleşmeye yaradı. Aydınlanma felsefesiyle birlikte Antik Çağ'ın estetik değerlerini keşfeden Avrupa, 18. yüzyılın ikinci yarısında "sanatların vatanı" diye tanımladığı Yunanistan'ı ve arkasından antikite zengini diğer coğrafyaları keşfetti.
Bu minvalde, Münif Paşa 1880'de açılış konuşmasında "müzenin bir çağdaşlık göstergesi olarak imparatorluğun Avrupa’yla ve tarihle olan ilişkisinin de yeniden tanımlanmasına, halkı aydınlatmaya, yurt dışına kaçırılmış tarihi mirasa sahip çıkmanın önemine, Avrupa'nın Osmanlılara saygı duymasının bu yolla sağlanmasına yaradığını" belirtti ve "Avrupalıların ilerlemelerini Osmanlı topraklarında yaşamış uygarlıklara ait eski eserler üzerinden inşa etmiş olduklarına" dikkat çekti.
Osmanlı İmparatorluğu'nun arkeolojik mirası
En erken ve en parlak uygarlıkların kurulduğu büyük ve zengin bir coğrafyayı kapsayan Osmanlı İmparatorluğu, dünyanın en zengin arkeolojik mirasının da sahibiydi. Ancak ne yazık ki, eser avcılığının yoğunlaştığı 19. yüzyılda zayıf dönemini yaşıyordu. Bu yüzyıl Anadolu'nun kültür varlıklarının karanlık yüzyılı oldu. Bu yüzyılda çoğalan araştırmalar, Rönesans ışığının devamı niteliğinde bilim amaçlı keşif araştırmaları olmakla birlikte aslında eser bulma ve kaçırma isteklerinin de bir sonucuydu. Üstelik Avrupa'da yoğunlaşan oryantalizm akımının getirdiği yüksek bir Doğu ilgisi de vardı. Avrupalılar Anadolu'ya geliyor, keşfediyor, belgeliyor, dönüşte yayınlıyor ve en kıymetlilerinden taşıyabildiklerini de birlikte götürüyorlardı. Avrupa kaynaklı seyyahların keşifler asrı olan ve historizmin damga vurduğu 19. yüzyılın ortalarında, Osmanlı topraklarında kazılar yapıldı ve bulunan eserler yurt dışına taşındı. Bu zamanlarda bir eser kaçırma yarışı vardı.
Batılılar bu dönemde Mezopotamya, Mısır, Ege ve Akdeniz'den birçok eseri kaçırdı. Bu özel bölgelerden biri de o günlere kadar bakir kalmış gizemli Likya'ydı. Likya'nın parlak çağına ait görkemli eserler bugün hala Avrupa müzelerinin başyapıtları arasında sergileniyor.
Likya yağmasını simgeleyen en önemli koleksiyon "Ksanthos Mermerleri" olarak bilinen Klasik Çağ anıtlarıdır. Charles Fellows 1838 notlarında, "Ksanthos'ta büyük miktarda kıymetli kabartmalar bulduğunu" heyecanla anlatır ve bu eserlerin "Britanya Müzesi'ne taşınmaları gerektiğini" belirtir. 1842-43'te Nereidler Anıtı, Payava Lahdi, Harpy Anıtı gibi kıymetli eserler ya tümüyle ya da gövdelerinden kesilerek Londra'ya taşındı. Anıtlar parçalandı ve "kaymağı" alınıp götürdü. Akademik ve elitist sosyal dünyada büyük sansasyon yaratan ve Fellows'u Britanya'da ölümsüz kılan "Ksanthos Mermerleri" için müze binasına "Likya Salonu" eklendi. Bu sırada, Likya'nın Klasik Çağı'na ait sirenler, nereidler, aslanlar, atlar, beyler, kahramanlar, yabancı bir mekanda şaşkınlık içinde birbirlerine bakarlar: Neredeydi Likya dağları, Ksanthos Çayı neredeydi? Neden görünmüyordu Akdeniz? Nasıl gelmişlerdi bu salona?
Anıtlar, dünya mirası olsa da (Patrimonio Mundial) ve herkese ait kabul edilseler de esasında doğdukları topraklara aittir. Nitekim Avrupa, ortaya koyduğu Venedik Tüzüğü ve Malta Sözleşmesi'nde "anıtların doğdukları yerde korunması" kuralını benimsedi. Bu, aslında bir tür günah çıkarmaysa en azından 19. yüzyıl günahlarının 21. yüzyılda telafi edileceği umuldu.
Çalınan eserlerin yurda dönüş süreci
Bu sırada Türkiye'de 18. ve özellikle 19. yüzyıl yağmalarının ardından Tanzimat'la başlayan ve Cumhuriyet Dönemi'nde çağdaş bir vizyonla güçlenen bir sahiplenme başladı. 21. yüzyıl ise bu uyanışın doruğudur. Bu süreçte, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından geliştirilen yeni vizyon ve eylem planları çerçevesinde önceden kaçırılan eserlerin yurda dönmesinde başarılı gelişmeler kaydedildi. Bu yeni gelişmeler gelecekte çok daha umut verici dönüşlerin de zeminini hazırladı. Hatta, bazen çok uzun zaman alan uluslararası mahkemelerden öte uluslararası diplomatik ikna süreçleri sonucunda eserlerimizi geri kazanma yolunda çok önemli mesafeler katedildi.
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Kaçakçılıkla Mücadele Dairesi Başkanlığı ciddi bir ulusal ve uluslararası koordinasyonla yasa dışı yollarla kaçırılan eserleri doğdukları topraklara geri getirme konusunda başarılı bir misyon gerçekleştiriyor. Son yıllarda, iadesi sağlanan eserlerin sayısında dikkati çekici bir artış görülüyor. Sadece 2024'te 1149 eser yurda döndü. Bu artışın arkasında kurumsal strateji planlarında ve uygulamalarındaki yenilikler, diplomatik, hukuki ve teknik alanda yürütülen eş zamanlı çalışmalar yatıyor. Bakanlık, uluslararası kurumsal diyalog yoluyla diplomasi marifetiyle ve etkili işbirlikleriyle hızlı geri dönüşler sağlıyor. Çok sayıda ülkede bulunan çeşitli dönemlere ait varlıklarımız bu diplomatik tavırla ve eserlerimize sahip çıktığımızı gösteren radikal duruşumuzla geri getirildi. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "özellikle protokol mekanizmalarının güçlendirilmesi ve kurum içi yapılanmanın üst düzeye çıkarılmasıyla eser geri dönüşlerinde ciddi bir mesafe katettiklerini; onlarca yıl süren iade süreçlerinin birkaç aya kadar kısaldığını" belirtiyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığının 2024-2028 stratejik planında "uluslararası alanda ülkemizin bölgesel gücünün, kültürel diplomasi ve lobicilik faaliyetlerinin artması" gibi yaklaşımlar eski eser konusundaki eylemlerimizi destekleyecek çatı önceliklerdir. Bu planla tarihi ve kültürel eser kaçakçılığının önlenmesi ve iadesi konusunda etkin çalışmalar yürütülmesi öngörülüyor. Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanı Zeynep Boz, "Türkiye'nin kültürel mirasına sahip çıktığını görenler, özür dileyerek eserleri iade ediyor. Bu, verilen kuvvetli mesaj ve çabanın bir sonucudur." diyor. Ezcümle doğru yoldayız.
Kültürel mirasa sahip çıkma hamlesi
Türkiye'nin tarihsel ve kültürel kimliği arkeolojik kalıntılarda ve objelerde yatıyor. Bu minvalde, sadece kalıntılara sahip olmak sessiz ve eksiktir. Geçmişin hafızasını objeler taşır ve anlattıkları hikaye ait oldukları, doğdukları toprakların hikayesidir. Vatanından koparılıp götürülen eserler ise kimliğini, bağlamını ve anlamını yitirmiş halde gurbettedir. Giden her bir eserle tarihsel kimliğin bir parçası yitirilir, yaşanmışlıkların kanıtları eksilir. Bu tarihi eserler sergilendikleri yere de obje estetiği haricinde bir şey kazandırmaz. Hatta bu bölgelere kattığı duygu sadece utanç olmalıdır.
Ayrıca Kültür ve Turizm Bakanlığı başka ülkelere ait eserleri iade ediyor. Bu çalışma kapsamında Mısır, Irak, Çin, Kazakistan gibi ülkelere iadeler gerçekleştirildi. Bu ahlaki davranıştan zarar etmeyiz çünkü vereceğimiz 10 eser varsa alacağımız 1000 olacaktır.
Yurt dışında metropol müzeleri süsleyen kardinal eserler özel olarak gidip görülmek istenen yüksek değerdeki varlıklardır. Bu noktada, eserlerin ana vatanlarında değil de tamamen ilgisiz yerlerde sergilenmesi Türkiye açısından tarihsel, kültürel, turistik ve ekonomik kayıplara yol açıyor. Eserlerin geri getirilmesi, Türkiye'nin kültürel mirasının rekonstrüksiyonudur. Tarihsel ve kültürel mirasa sahip çıkma vizyonu ve eylemi büyük bir restorasyon girişimidir. Daha da önemlisi geçmişine ve malına sahip çıkan güçlü ülke imajına da çok yakışmaktadır. Bu sahiplenme bundan böyle hiçbir varlığımızın yurt dışına kaçırılamayacağının ve eskiden gidenlerin de peşini bırakmayacağımızın göstergesidir. Çabanın diğer sonucu da içeriye yöneliktir. Tecim kaygısıyla kaçakçılık yapmak isteyenler girişimlerinden geri adım atacaklardır. Küçük büyük demeden, somut soyut demeden ve hangi döneme ait olduğunu ayırmadan topyekun bir sahiplenme içte ve dışta caydırıcı da olacaktır.
Fizikçiler için CERN neyse Eski Çağ bilimcileri için Anadolu öyle bir laboratuvardır
Anadolu'dan ya da tüm Osmanlı coğrafyasından gidenler sadece tarihi eserler değildir. Üretilen bilgi, bilim ve keşif hakkı da gitmiştir. Avrupa'da Eski Çağ bilimlerinin gelişiminde ve bilim kurumlarının oluşumunda Anadolu keşiflerinin çok önemli rolü olmuştur. Kaçırılan eserlerle aynı öneme sahip büyük bir keşif, bilgi sahipliğinin ve prestijinin elden çıkmış olması hesaba katılmamıştır. Bugün fizikçiler için CERN neyse, Eski Çağ bilimcileri için de Anadolu öyle bir laboratuvardır. Bu toprakların geçmişini öğrenmekte ve Eski Çağ bilimlerinin, arkeolojinin önemini fark etmekte bize kattıkları için erken Avrupalı araştırmacılara şükran duysak da yağmalayıp götürdüklerini affedemiyor ve ısrarla eserlerimizin gurbetten sılaya dönmelerini bekliyoruz.
[Prof. Dr. Nevzat Çevik, Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesidir.]
Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editoryal politikasını yansıtmayabilir. (AA)
En Çok Okunan Haberler
Haberi Oku

Urla’nın 2 Bin 600 Yıllık Bağbozumu Şenliği Coşkuyla Başladı
Dünyanın önemli gastronomi duraklarından Urla’da, 2 bin 600 yıllık geleneksel Bağbozumu Şenliği başladı. Renkli görüntülere sahne olan şenlik, rahvan atları ve çiftçilerin traktörleriyle gerçekleştirdiği kortej geçişiyle aç
Haberi Oku

Ryanair, 2026 Yazında Tiran’da Yeni Üs Açacak
Arnavutluk’un en hızlı büyüyen hava yolu şirketi Ryanair, Nisan 2026’da Tiran Havalimanı’nda üç adet Boeing 737-800 uçağının konuşlanacağı yeni bir üs açacağını duyurdu.
Haberi Oku

Farklı Bir Seyahat Deneyimi: Dünyanın Az Bilinen 10 Özel Noktası ve Unutulmaz Deneyimler
2025’in en güçlü seyahat trendlerinden biri, alışılmış turistik rotaların dışına çıkarak özgün ve otantik deneyimler yaşamak.
Haberi Oku

Coral Roadshow 2025: ‘Güneşe Doğru’
Seyahat profesyonelleri için ilham, networking ve güneşli ufuklarla dolu özel akşamlar.
Haberi Oku

AJet’ten İkinci Pilotlara Kaptanlığa Terfi İmkanı
AJet, şirket bünyesinde görev yapan ikinci pilotlara kaptan pilotluğa terfi edebilme fırsatı sunacağını açıkladı. Yazılı sınav, mülakat ve uçuş eğitim süreçlerini başarıyla tamamlayan ikinci pilotlar, kaptan pilot olarak görev
Haberi Oku

Gurbetçilerin hüzünlü dönüş yolculuğu sürüyor
Yıllık izinlerini Türkiye'de geçiren gurbetçilerin yaşadıkları ülkelere dönüş yolculuğu devam ediyor.
Haberi Oku

Almanya Birlik Günü’nde Seyahat Patlaması: İstanbul ve Kısa Tatiller Yoğun İlgi Görüyor
3 Ekim Almanya Birlik Günü öncesinde birçok Alman, fırsatı değerlendirerek kısa tatil planlıyor. Analizler, İstanbul’un Londra ve Barselona ile birlikte en gözde şehir destinasyonları arasında yer aldığını ortaya koyuyor.
Haberi Oku

Adıyaman binlerce yıllık tarihi ve kültürel mirasıyla keşfedilmeyi bekliyor
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan Adıyaman, Kommagene Krallığı'na uzanan köklü geçmişe ve kültürel mirasa ev sahipliği yapıyor.
Haberi Oku

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından Ankara-İzmir YHT Hattı Bilgilendirmesi
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, yapımı devam eden Ankara-İzmir Yüksek Hızlı Tren (YHT) Hattı’na ilişkin yeni bilgileri kamuoyu ile paylaştı.
Haberi Oku

İspanya’daki 24 Havalimanında Ağustos’taki Uzun Hafta Sonunda Grev Kararı
İspanya’da 24 havalimanında, ülkenin en yoğun yolcu trafiğine sahip terminalleri de dahil olmak üzere, 15–17 Ağustos tarihlerini kapsayan uzun hafta sonu süresince yer hizmetleri çalışanlarının grev yapacağı açıklandı.
Haberi Oku

Gece müzeciliği Antalya'daki antik kentleri daha da canlandırdı
Milyonlarca turistin tatil rotasında yer alan Antalya'da "Geleceğe Miras" projesiyle müze ve ören yerlerindeki ziyaretçi sayısı yüzde 17 arttı.
Haberi Oku

Türk Hava Yolları yılın 7 ayında 51,2 milyon yolcu taşıdı
Türk Hava Yolları (THY), 2025 Ocak-Temmuz dönemine ilişkin konsolide (THY ve AJet verileri dahil) trafik sonuçlarını Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) bildirdi.
Haberi Oku

Yolcular kaybederken havayolları kazanıyor: AB’nin yeni uçuş hakları düzenlemesine tepki
Avrupa Birliği’nin yolcu haklarını düzenleyen EG 261 yönetmeliğinde planlanan değişiklikler yoğun eleştirilere yol açtı.
Haberi Oku

İsmini Türkmenistan'ın ilk cumhurbaşkanından alan şehir: Türkmenbaşı
Türkmenistan'ın Hazar kıyısında yer alan ve ülkenin lojistik ağları açısından büyük öneme sahip olan Türkmenbaşı şehri, ismini ülkenin ilk cumhurbaşkanı olan Saparmurat Niyazov'dan (Türkmenbaşı) aldı.
Haberi Oku

Amos'un antik tiyatrosundaki kazılar tüm hızıyla devam ediyor
Muğla'nın Marmaris ilçesinde yer alan Amos'un antik tiyatrosundaki kazıların tüm hızıyla sürdüğü bildirildi.
Haberi Oku

Sabancı Vakfı'nın desteklediği Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası kampı başladı
16-22 yaşlarındaki 80 genç müzisyen, klasik müziğin büyük eserlerinden çağdaş bestecilerin yapıtlarına kadar zengin bir repertuvarla konser vermeye hazırlanıyor
Haberi Oku

Türkmenistan'ın Hazar kıyısında beyazlar içindeki turizm bölgesi: Avaza
Türkmenistan'ın turizm bölgesi Avaza, beyaz bina ve arabalarıyla dikkati çekerken Hazar kıyısındaki kumsalları ve yeni tesisleriyle ülke turizmi açısından büyük önem teşkil ediyor.
Haberi Oku

Osmanlı Balkan Mirası
İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fatma Sel Turhan, Balkanlar'daki Osmanlı mirasının önemini AA Analiz için kaleme aldı.
Haberi Oku

AFT25 Türkiye'den EĞİTİM ŞART vurgusu
22–23–24 Ekim 2025 tarihlerinde yedinci kez kapılarını açmaya hazırlanan Uluslararası Antalya Turizm Fuarı (ATF25 Türkiye), turizm sektörüne ilgi çekici yenilikler kazandırmaya devam ediyor.
Haberi Oku

TGS 1 haftada 3 milyondan fazla yolcuya hizmet verdi
Türk Hava Yolları'nın iştirak şirketi TGS Yer Hizmetleri AŞ, yılın 31. haftasında 3 milyon 269 bin 31 yolcuya hizmet vererek rekor kırdı.
Haberi Oku

Global Ports Holding'in 4 limanı dünyanın en etkileyici kruvaziyer limanları listesinde yer aldı
Global Yatırım Holding iştiraki Global Ports Holding (GPH) tarafından işletilen Valletta, Nassau, Lizbon ve Ege Port Kuşadası limanları, dünyanın en etkileyici 20 kruvaziyer limanı arasında gösterildi