Tourexpi
AA'nın iklim krizinin turizm sektörü üzerindeki
etkilerine odaklandığı dosya haberin beşinci ve son bölümünde, turizm
sektörünün neden olduğu kirlilik ve sera gazı emisyonları ele alındı.
Birleşmiş Milletlere bağlı Dünya Turizm Örgütüne
(UNWTO) göre turizm, en hızlı büyüyen sektörlerden biri ve küresel ortalamada
gayrisafi yurt içi hasılaya yüzde 10'dan fazla katkıda bulunuyor. 1950'de 25
milyon olan uluslararası turist sayısı 1970'te 166 milyona, 2018'de 1 milyar
442 milyona ulaşırken 2030'da bu sayının 1 milyar 800 milyon olacağı tahmin
ediliyor.
Artan turist sayısı ülke ekonomilerine olumlu katkı
sağlarken, sürdürülebilir olmayan yöntemlerle yapılan turizm faaliyetleri çevre
kirliliğine ve yüksek sera gazı emisyonlarına neden olabiliyor. İklim krizine
yönelik verilerin paylaşıldığı The World Counts internet sitesinde yer alan
bilgilere göre turizm sektörü, küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 5'inden
fazlasına neden olurken, bunun yüzde 90'ı ulaşımdan kaynaklanıyor. 2016'da
yıllık 1,6 milyon ton olarak ölçülen turizm kaynaklı karbon emisyonlarının
2030'a gelindiğinde yüzde 25 artarak yaklaşık 2 milyon tona ulaşacağı
öngörülüyor.
Turizmde kullanılan plastiklerin önemli bir
bölümünün tek kullanımlık olması ve geri dönüştürülememesi de kirliliğe neden
oluyor. Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) raporlarına göre her 10
turistten 8'i tatillerini kıyı bölgelerde geçirmeyi tercih ediyor ve bu da her
yıl okyanuslara 8 milyon ton plastik karışmasına neden oluyor. Turizmin yoğun
olduğu sezonda, Akdeniz'deki kirlilik yüzde 40 artıyor.
"Kıyılardaki kirliliğin en büyük sebebi
plastikler ve atık sular"
Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve
Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat
Türkeş, turizm faaliyetlerinin çevreye etkisine ilişkin AA muhabirinin
sorularını yanıtladı.
Turizm faaliyetlerinin çoğunun coğrafyayla
bağlantılı olduğunu ve diğer insan etkinlikleri gibi ekonomik ve sosyal fayda
sağlarken çevresel sorunlara da yol açabileceğini belirten Türkeş, bu sorunlar
arasında öne çıkanları iklim değişikliği, hava, su ve toprak kirliliği, yer
altı sularının kirlenmesi, biyolojik çeşitlilik kaybı ile tarihsel ve kültürel
varlıkların turizm amaçlı olarak tahrip edilmesi şeklinde sıraladı.
Türkiye kıyılarında turizm ve diğer etkinliklerden
kaynaklı kirlilik yükünün giderek arttığını ve kıyılardaki kirliliğin en büyük
sebebinin plastikler ve komşu kıyı kentlerden arıtılmadan denizlere boşaltılan
atık sular olduğunu bildiren Türkeş, şöyle devam etti:
"Özellikle Trakya'daki organize sanayi
bölgelerinden kaynaklanan atığın, akarsulara ve denize salınmasına ilişkin pek
çok sınırlama olduğu halde, görüyoruz ki Marmara'da kirlilik devam ediyor ve bu
da turizmi etkiliyor. Su kalitesi bozuluyor, bu nedenle her tarafa mavi bayrak
veremiyorsunuz. Marmara Denizi'ndeki tropikal bölgelere benzer biyolojik
çeşitlilik, kirlilik nedeniyle giderek azalıyor, artık balıkçılar günümüzde
ticari olarak sayısı 10'u bile bulmayan balık türü avlayabiliyor ve bu durum gastronomi
turizmini olumsuz etkiliyor."
Kıyılar kadar kış turizmi destinasyonlarında
yaptığı saha çalışmalarında da çevre kirliliğine rastladığını aktaran Türkeş,
küresel ısınma nedeniyle hızla eriyen Kaçkar Buzulları'nda ve Uludağ'ın 2 bin
metrenin üzerindeki kuzey yamaçlarında bulunan sirk göllerinde dahi insan
kaynaklı çevresel tahribatlar olduğunu, buralarda çöp, pet şişe ve naylon gibi
plastik atıklarla karşılaştığını anlattı.
Kirliliğin önlenebilmesi için tüm turizm
faaliyetlerinde uygulanabilir nitelikte sürdürülebilir turizm ilke ve
kurallarının hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Türkeş, "Son
yıllarda sürdürülebilir turizmde iklim değişikliği mücadelesi ve iklim
değişikliğine uyumun da dikkate alınması söz konusu. Yani bir yandan
sürdürülebilir turizm ilke ve kurallarına uyacaksınız diğer yandan turizm
sektöründeki çeşitli eylem ve etkinliklerden kaynaklanan karbondioksit, metan
ve diazot oksit gibi salımların izlenmesi, ölçülmesi ve raporlanmasını
sağlayacaksınız. Yine bu sektörde bilime dayalı hedeflerin teşvik edilmesi ve
uluslararası anlaşmaların, örneğin İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve
Paris Anlaşması'nın kurallarına uyulması gerekiyor." değerlendirmesinde
bulundu.
"Dağ kapasitesinin aşılmaması gerekiyor"
Türkiye Dağcılık Federasyonu Başkanı Prof. Dr.
Ersan Başar, turizm ve spor amaçlı dağa çıkan insan sayısında dağ kapasitesinin
aşılmasının çevresel tahribata sebebiyet verdiğini, bu nedenle bu sayının
kontrol altında tutulmasının önemli olduğunu söyledi.
Başar, "Her dağın kaldırabileceği bir insan
kapasitesi var. Eğer siz bunun üzerinde yükleme yaparsanız, daha fazla insanın
çıkmasına izin verirseniz orada çevre kirliliğine sebep olursunuz. Fauna ve
florayı olumsuz etkilersiniz. Ülkemizde Ağrı Dağı buna bir örnek olarak
verilebilir. Ağrı Dağı yılda 10 binin üzerinde sporcuyu ağırlıyor. Doğa ve spor
turizmi amacıyla da çokça insan Ağrı Dağı'na çıkıyor. Bu rakam çok yüksek.
Özellikle temmuz ve ağustos aylarında dağın kapasitesinin üzerine çıkılabiliyor.
Burada da bazı kontrol uygulamalarının yapılmasında fayda var." dedi.
Turizm firmalarının doğaya götürecekleri kişileri
faaliyet öncesinde mutlaka bilinçlendirmesi ve doğa sporlarını içeren turizm
faaliyetlerinde bir devlet politikası bulunması gerektiğinin altını çizen
Başar, şu sözleri sarf etti:
"Doğa sporlarıyla uğraşan herkes aslında bir
çevre dostu ve çevreyi ciddi oranda koruyor. Ancak spor turizmiyle doğa turizmi
birleştiği zaman bazen bu konularda eksikler görülebiliyor çünkü sisteme
eğitimsiz kitleler dahil olmaya başlıyor. Ayrıca ticari boyutun getirmiş olduğu
baskılar var. Bu ticari baskılar da bazı çevresel problemlere neden olabiliyor.
Everest Dağı'nın Tibet Özerk Bölgesi’nde bulunan kısmının çöplerle kaplanmış
olması bunun en önemli göstergelerinden biri."
"Mikroplastikler buzullardaki erimeyi
hızlandırıyor"
TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Kutup
Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Burcu Özsoy, insanların genellikle
buzullar ve buz dağları gibi doğal güzellikleri veya penguenler, foklar ve
kutup ayıları gibi canlıları gözlemlemek için özel turlar vasıtasıyla Arktik
veya Antartika'ya yaptığı seyahatlerde, bilim üssü ziyaretinden buz yürüyüşüne
kadar toplam 39 aktivite yapabildiğini kaydetti.
Buzul turizminin çevreye etkilerini değerlendiren
Özsoy, "Antarktika'ya turist getiren gemilerde kullanılan fosil yakıtlar
ve bunlardan doğan emisyonlar kirleticilerin ve sera gazlarının artmasına neden
oluyor. Ayrıca dikkat edilmediği takdirde bu bölgelere ait olmayan canlıların
da buraya taşınması en büyük risklerden biri. Özellikle bu yıl kuş gribi
Antarktika’da öncelikle kuşlar ve daha sonra foklar olmak üzere memelileri
tehdit eden en büyük sorun. Her ne kadar gerekli önlemler alınsa da bu bölgelere
yapılan her ziyaret, bu hastalığın Antarktika’ya taşınması riskini artırıyor,
dolayısıyla da yüksek bir bilinçle doğru lojistik operasyon gerekliliği ortaya
çıkıyor." diye konuştu.
Küresel bir çevre sorunu haline gelen plastik ve
mikroplastik kirliliğinden kutupların da etkilendiğine dikkati çeken Özsoy,
dünyanın diğer bölgelerinden hava ve okyanus akıntılarıyla kutup bölgelerine
taşınan mikroplastiklerin zamanla buzullarda birikmeye başladığını ve bu
birikimin buzulların yapısını ve ışığı soğurma özelliğini etkileyerek erimeyi
hızlandırdığını işaret etti.
Özsoy, kutup bölgelerinde kirliliği önlemek ve
karbon ayak izinin azaltılması için gemilerin, çevre mevzuatlarının
gereksinimlerinin de üzerinde bir donanım ve atık yönetim sistemine sahip
olmaları ve operatörlerin turistlere sağladığı hizmet ve tüketim ürünlerinin
çevre dostu uygulamalar içermesi gerektiğini vurguladı.
(AA)
En Çok Okunan Haberler
Yerli turistler geçen yıl seyahate 229,8 milyar lira harcadı
Yerli turistlerin geçen yıl yaptığı seyahat harcamaları, bir önceki yıla göre yüzde 101 artarak 229 milyar 795 milyon 451 bin lira olarak gerçekleşti.
İsrafı önlemeyi simgeleyen turuncu bayraklı otel sayısı artıyor
Türkiye'de gıda israfını önlemeyi amaçlayan, geri dönüşüm odaklı, çevre ve doğa dostu işletmelere verilen turuncu bayrak, 85 otelde dalgalanıyor.
Türkiye havacılık alanındaki yatırımlarının meyvesini topluyor
Türkiye havacılık sektörü, bu alanda yapılan yatırımlarla büyümeye devam ediyor.
Sezonun ikinci kruvaziyeri 898 yolcusuyla Amasra Limanı'na yanaştı
Rusya'nın Soçi kentinden hareket eden "Astoria Grande" adlı kruvaziyer, Amasra Limanı'na ulaştı.
Depremde 72 kişinin öldüğü İsias Oteli'ne ilişkin davaya devam edildi
Adıyaman'da, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023'teki depremlerde yıkılan, 72 kişinin hayatını kaybettiği İsias Oteli'ne ilişkin 3'ü tutuklu 11 sanığın yargılanmasına devam edildi.
İtalyan turizm devi Gattinoni 500 acentesiyle İstanbul’da
İtalya’nın en büyük tur operatörlerinden Gattinoni, yıllık toplantısını İstanbul’da gerçekleştirdi. İstanbul’da düzenlenmesi için Türkiye Otelciler Birliği’nin (TÜROB) yoğun temaslarda bulunduğu toplantıya 500’e yakın
Sillyon Antik Kenti'ndeki 10 bin kişilik stadyum gün yüzüne çıkarılıyor
Antalya'nın Serik ilçesindeki Sillyon Antik Kenti'nde devam eden kazı çalışmalarında, toprak altında bulunan stadyumun yüzde 25'lik kısmı gün yüzüne çıkarıldı.
Radisson Otel Grubu, 2024'ün ilk çeyreğinde büyümeyi sürdürüyor
Radisson Otel Grubu Küresel Geliştirme Başkanı Elie Younes: "Birinci çeyrekte, 50'den fazla tesisin açılışı ve imzalanmasıyla sahiplerimiz ve misafirlerimiz için daha fazla fırsat yarattık" dedi.
UNESCO kenti Safranbolu'ya Uzak Doğulu turist ilgisi
UNESCO Dünya Miras Listesi'nde bulunan Karabük'ün Safranbolu ilçesi, yılın ilk çeyreğinde en çok ziyaretçiyi Uzak Doğu ülkelerinden ağırladı.
Doğası, tarihi ve özgün mutfağıyla öne çıkan Kırklareli, sakin tatil arayanların tercihi
"Trakya'nın saklı cenneti" olarak anılan Kırklareli, tarihi, doğal güzellikleri, denizi ve gastronomisiyle ziyaretçileri kendine çekiyor.
Mehmetçiğin destan yazdığı topraklar Mustafa Kemal Yolu projesiyle gezilebiliyor
Çanakkale savaşlarında Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Gelibolu Yarımadası'nda geçirdiği 289 gün boyunca konakladığı, karargah kurduğu, harbe katıldığı yerler tespit edilerek oluşturulan 17 kilometrelik "Mustafa Kemal Yolu" açıldı
Şanlıurfa'ya yeni kazı alanları kazandırılacak
Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, kente yeni kazı alanlarının kazandırılmasının planlandığını bildirdi.
Karaman'da Binbir Kilise olarak bilinen alanda dini yapılar bulundu
Karaman'ın kuzeyindeki Karadağ'daki "Binbir Kilise" bölgesinde dini yapılar tespit edildi.
Muğla'daki İztuzu sahiline caretta carettalar yumurta bırakmaya başladı
Muğla'nın Ortaca ilçesindeki ünlü İztuzu sahiline nesli tükenme tehdidi altındaki caretta carettalar ilk yuvasını yaptı.
FUN&SUN Türkiye'ye Premium JET ile uçuşlara başlıyor
FUN&SUN, üst segment yolculara hizmet verdiği Premium konsepti için Antalya ve Bodruma Red Wings Havayollarına ait SSJ-100 tipi tamamen Business Class konfigürasyonlu Jet ile uçuşlarına Moskova Domodedova Havalimanından başlayacaktır
Heritage İstanbul'da Aizanoi Antik Kenti tanıtılacak
Kütahya'nın Çavdarhisar ilçesindeki Aizanoi Antik Kenti, İstanbul'da bu yıl 8'incisi düzenlenecek "Uluslararası Koruma, Restorasyon, Arkeoloji, Müzecilik Teknolojileri Fuar ve Konferansı: Heritage İstanbul"da tanıtılacak.
Sabiha Gökçen Havalimanı'nda 23 Nisan Konseri
Adalar Çocuk ve Gençlik Orkestrası, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı'nda (İSG) konser verdi.
Bodrum'da bisiklet ve yürüyüş turlarına ilgi artıyor
Muğla'nın Bodrum ilçesinde doğa turizmine ilginin her geçen gün arttığı, özellikle bisiklet ve yürüyüş turlarına talep olduğu bildirildi.
Gyrocopter Turu İle Antalya´nın Havadan Tadını Çıkaracaklar
Gyrocopter Turları, yerli ve yabancı turistlere, Antalya'nın gökyüzünde farklı bir deneyim sunacak.
Antalya'da Karavan Park, 9 ayda 36 ülkeden 2 binden fazla misafir ağırladı
Antalya'da 9 ay önce açılan ve bugüne kadar 36 ülkeden 2 binden fazla misafiri ağırlayan Karavan Park'ta yaz sezonunun yaklaşmasıyla yoğunluk arttı.
Bakan Ersoy, Devlet Çoksesli Çocuk Korosunun 23 Nisan Özel Konserini izledi
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Devlet Çoksesli Çocuk Korosunun "Geleceğe Çok Ses-23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Özel Konseri"ni izledi.