Tourexpi
Sandıklarda
anketlerin de öngördüğü üzere Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Genel
Başkanı Friedrich Merz’i başbakan adayı gösteren Hristiyan Birlik (CDU/CSU)
partileri yüzde 28,5 oyla birinci parti oldu.
Adayların
başbakanlık koltuğu için yarıştığı seçimde sağcı ve aşırı sağ eğilimli faşist
Almanya için Alternatif (AfD) Partisi ikinci sıraya yerleşti. Başbakan Olaf
Scholz’un partisi Sosyal Demokrat Parti (SPD) ise tarihinin en büyük seçim
yenilgisini yaşarken, seçimi üçüncü sırada tamamladı. Yeşiller ve Sol Parti
(Die Linke) yüzde 5 seçim barajını aşarak Federal Meclis'e girmeye hak kazanan
diğer iki parti oldu. Hiçbir parti Parlamento'da çoğunluğu sağlayamadığından
ülkede yine koalisyon hükümeti kurulacak.
Merkezi
Almanya’da yer alan Dünya Kardeş Kentler Turizm Birliği Genel Sekreteri ve aynı
zamanda Türk-Alman turizm uzmanı Hüseyin Baraner, Almanya’nın yakın tarihindeki
en kritik seçimlerden biri olarak görülen ve muhafazakar Hristiyan Birlik
partilerinin (CDU/CSU) birinci çıktığı 23 Şubat Erken Genel Seçimi’ni, bu
seçimlerin Türkiye ile olan ilişkilere ve Türk turizmine yansımalarını
değerlendirdi.
ŞİMDİ
ALMAN SİYASİ DİNAMİKLERİ YORGUN VE ÇARESİZ BİRAZ DA VE YANLIZ!
Almanya'nın
yeni parlamento seçimlerinin ülkenin siyasi manzarasını kökten değiştirerek,
II. Dünya Savaşı'ndan bu yana en sarsıcı etkilerden birini yaratabileceğini
gözler önüne serdiğini belirten Türk-Alman turizm uzmanı Hüseyin Baraner,
Almanya’nın, uzun yıllar boyunca barış -sosyal adalet ve büyüyen güçlü ekonomi
temelleri üzerine kurulu bir siyaset izlediğini vurgulayarak, “Bu sağlam
temeller, Almanya’yı istikrarlı bir demokrasi ve hukuk devleti olarak ayakta
tuttu. 75 yıldan bugüne süren zamanda bu imaj ile dünyanın üçüncü ekonomisini,
Avrupa’yı yaktıkları II. Dünya Savaşı’nın külleri üzerine inşa etmeyi
başardılar. Son derece vasıfsız ve dünyanın gerçeklerinden uzak kişilerin
yönettiği Federal Almanya’ya son 10 yıl hiç yaramadı; talihsizlikler üst üste
geldi. Almanya şok üstüne şok yaşadı. Son 10 yılda her şey kötü, hem de çok
kötü gitti.” diye konuştu.
YABANCILAR
VE ALMANLAR ARASINDAKİ ENTEGRASYON SÜRECİ RİSK ALTINDA
Suriye'deki
iç savaştan kaçan bir milyon mültecinin üstüne bir de Ukrayna’dan gelen 900 bin
mültecinin Almanya'nın sokaklarını doldurunca, ülkenin sosyal kasadaki
birikintisinin hızlıca azaldığını ifade eden Türk-Alman turizm uzmanı Hüseyin
Baraner sözlerine şöyle devam etti:
“Bitmeyen
ve siyasetin 50 yıldır çözüm bulamadığı yabancı sorunu yine birinci gündem
maddesi oldu. Almanya’da son 60 yılda yabancılar ve Almanlar arasında zar zor
kurulan entegrasyon süreci tehlikeye girdi. Hem Alman hem de yabancı kökenliler
kendilerini rahatsız hissetmeye başladı; sosyal yaşam ve birliktelik zarar
gördü. Herkes öz kültürünün kabuğuna çekildi. Trenlerde, otobüslerde, sokakta
kimse kimsenin yüzüne bakmaz oldu, başlar eğik ve yere bakıyordu. Almanlar ile
göz göze gelen yabancı görünümlüler ise ‘ben yeni değilim, çok uzun yıllardır
Almanya’da yaşıyorum’ bakışı takınıyordu. Zaten pandemi sonrası Almanya, sosyal
ve ekonomik yapısal zorluklar yaşıyordu. Almanya’da paylaşım makası çok
açılmıştı. Almanya’nın hiç yaşamadığı bir pahalılık az kazananları iyice ezmeye
başlamıştı.”
"MADE
İN GERMANY" KAVRAMI TEHLİKEYE GİRDİ
İkinci
Dünya Savaşı’ndan sonra Almanya’yı Almanya yapan, tüm dünyanın takdir ettiği
çalışkan ve keşifçi Almanların çoğu vefat etmişti ya da şu an emekli olmuştu.
Alman sanayisi kalifiye eleman bulamıyordu. "Made in Germany" kavramı
tehlikeye girdi. Bunun üstüne özellikle sanayi yatırımları için aşırı bürokrasi
ve son derece denetleyici uzun kriterler listesi eklendi. Bu gelişmeler Alman
ekonomisini boğdu, sanayi yatırımları yavaş yavaş yurtdışına kaçmaya başladı.
Öte yandan, iş bilen yabancılar Almanya’yı tercih etmiyordu. Almanya bitmeyen
yabancı, göçmen, mülteci tartışmalarından dolayı innovatif ve vizyoner olan
yabancı iş göçünü elinden kaçırıyordu. Nitelikli elit yabancılar göçmen
muamelesi görmek istemiyordu. Buna karşılık Almanya’ya sığınan Mültecilerin
çoğu basit işlerde çalışıyor ya da küçük esnaflığa eğilim gösteriyordu veya
devletin sosyal yardımları ile hiç çalışmadan yaşama devam etmek istiyordu.
Ancak dünya durmuyordu.”
ALMANYA’NIN
BELİNİ ‘RUS GAZI’NIN KESİLMESİ KIRDI
Almanlar
artık özellikle otomotiv ve makine sanayisinde rakipsiz değildi. Daha düne
kadar 'çakma çakmak' bile yapamayan Çin’in inanılmaz yüksek teknolojik
buluşlarının yarattığı acımasız rekabet, Almanya’yı şoke etmeye devam ediyordu.
Alman sanayi gruplarında büyük tedirginlik başlamıştı. Yüksek sayıda işten
çıkarma süreci devam ediyordu. Dev markalar zarar ediyordu. Esasında küresel
anlamda Pandemi süresinde ekonomiye destek ve yardım programlarında en iyi
performans gösteren ülkelerin başında gelen Federal Almanya’nın belini daha çok
Alman ekonomisi için son derece hayati önem taşıyan ucuz Rus gazının kesilmesi
kırdı. Alman sanayisinin olmazsa olmazı ucuz enerjiydi. Ucuz enerji olmadığı
müddetçe Alman sanayisinin rekabet gücü yüzde 70 azalıyordu.”
ABD,
ALMANYA’YA SIRTINI ÇEVİRDİ
Bunlar
yaşanırken, II. Dünya Savaşı’ndan sonra Federal Almanya’nın maddi ve manevi
anlamda en büyük destekçisi, savunucusu, koruyanı ve hamisi olan Amerika
Birleşik Devletleri Almanya’ya sırtını çevirdi. ABD’de de ikinci Trump
döneminin demokratik yapıdan daha otoriter bir oligarkik rejime doğru kayış
sinyalleri, Alman sistemi ile uyumsuz zorlukların su yüzüne çıkmasına neden
oldu. Trump, herhangi bir Rus saldırısında Avrupa’yı ve Almanya’yı savunmam
demesiyle büyük bir şok dalgası oluşturdu.
TRANSATLANTİK
YAPI ÇATIRDADI
Ayrıca
Trump ve Musk yönetiminin mevcut Alman hükümetini sürekli aşağılaması ve aşırı
sağ Alman AFD partisinin açıkça desteklenmesi, insan hakları, basın özgürlüğü
ve her şeye rağmen yüzde 99 işleyen demokrasi üçgeninde büyümüş Almanları
derinden sarstı.
Bu
olup bitenlerin hepsi, II. Dünya Savaşı’ndan bugüne kadar nispeten büyük bir
sosyo-ekonomik ve kültürel başarı gösteren, halkını barış içerisinde sosyal
adalet sistemi ile mutlu bir şekilde yaşatmayı başaran Almanya’nın bir nevi
‘Midlife’ krizine girmesine neden oldu.
MERZ,
YENİ ŞANSÖLYE OLARAK MUHTEMELEN GÜVEN OYU ALACAKTIR
“Almanya,
şu an kendisini Avrupa’nın ortasında hiçbir zaman olmadığı kadar yalnız
hissediyor. Almanya’nın hareket alanı daraldı. Almanya Rusya ile Amerika
arasında bir nevi mengeneye sıkışmış durumdan nasıl çıkacak? Bu ortamda
Almanya, dün parlamento seçimlerini yaptı. Almanların dörtte biri aşırı radikal
sağa oy verdi. Ancak her ne olursa olsun hiç bir zaman ve şartta aşırı sağ
(AFD) ile ortak çalışmam diyen partilerin oy oranı yüzde 79! Bunu söylemi son
günlerde en çok vurgulayan ekonomi uzmanı olan Friedrich Merz, Federal
Almanya’nın yeni şansölyesi olarak muhtemelen güven oyu alacaktır.”
TÜRKİYE'NİN
KONUMU VE GÜCÜNE YENİ BİR BAKIŞ KAZANDIRABİLİR
“Almanya’daki
Türkler ile bugüne kadar pek fazla alışveriş ve yakınlığı olmayan Merz özünde
ne kadar elit görünse de alman toplumunu çok iyi tanıyan bir yönetici ve
Türkiye’nin önemini çok iyi kavramış durumda ve en önemlisi etrafında bu zamana
kadar genelde Türkiye’yi kötüleyerek milletvekili olan Türk kökenliler yok!
Almanya, yeni bir döneme giriyor ve bu yeni dönemin nasıl şekilleneceği, biz
Türkler açısından oldukça dikkatle takip edilmesi gereken bir süreç olacak. Bu
seçimlerin ardından Almanya’nın karşılaşacağı sorunlar ve atacağı adımlar,
yalnızca ülkenin iç politikasını değil, Avrupa ve dünya siyasetini de derinden
etkileyebilir. Türkiye'nin konumu ve gücüne yeni bir bakış
kazandırabilir.”
TÜRK
TURİZMİNE ETKİSİ OLUMLU OLARAK KENDİSİNİ GÖSTERECEKTİR
“Bu
seçimler Almanya’yı daha olgun ve gerçekçi yapacaktır ve ileriye yönelik
ivedilikle ekonomiyi yeniden düzenleyen, hızlandıran ve canlandıran kararların
yanında mutlaka göç ve mülteci politikasının sağlam temellere oturtulması
sağlanacaktır. Bu son 10 yıl, Almanya’yı derinden sarstı, yalnızca çökertmedi.
Bundan sonra Almanya, alacağı doğru kararlarla ABD ve Rusya baskısı ve
kontrolünden kendisini kurtararak yeni bir güçlü bağımsız Avrupa inşa etme
sürecine başlayacaktır. Bu seçimlerin Türk turizmine etkisi olumlu olarak
kendisini gösterecektir, zira Türkiye’nin ve Türk halkının, Türk coğrafyasının
önemi yeni kurulacak, güçlendirilecek ve yeniden yapılandırılacak Avrupa için
son derece önem arz etmektedir. Amerika tarafından terk edilmiş, Rusya
tarafından devamlı tehdit altında tutulacak Avrupa Türkiye’yi içine dahil
etmeye mecbur kakacaktır.”
ALMANYA’DA
CİDDİ LOBİ FAALİYETLERİ BAŞLATMAMIZIN TAM ZAMANIDIR
“Türkiye
olarak şimdi ivedilikle Alman toplumu ve ekonomik dinamikler ile birlikteliği
ve ileriye yönelik iki ülkenin birbirine daha yakınlaşmasını sağlayacak
çalışmaları başlatacak STK’ları ve yapıları güçlendirmemiz ve Almanya’da ciddi
lobi faaliyetleri başlatmamızın tam zamanıdır diye düşünüyorum. Dolayısıyla
Türkiye’ye bakış daha pozitif, daha dengeli bir hale gelecektir; bu da
turizmde, özellikle pazarlamada bizim turizmcilerin önünü açacaktır.”
Fulya
OMAÇ / İZMİR
En Çok Okunan Haberler
ABD'nin Boston kentindeki havalimanına inen Jet Blue uçağı pistin dışına çıktı
ABD'nin Massachusetts eyaletinde, Amerikan firması Jet Blue Havayolları'na ait uçak iniş esnasında kayarak pistten çıktı.
Edirne'de Genç Ofis olarak düzenlenen medrese tarihi misyonuyla yaşatılıyor
Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılan 15. yüzyıl eseri Peykler Medresesi'ndeki restorasyon çalışmalarının tamamlanmasıyla tarihi yapı, Edirne Valiliği tarafından Gençlik ve Spor Bakanlığının destekleriyle kitap kafe ve gençlik
AJet, İran, Irak ve Ürdün uçuşlarını 16 Haziran'a kadar iptal etti
AJet, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından İran, Irak ve Ürdün seferlerini 16 Haziran Pazartesi günü saat 06.00'ya kadar iptal etme kararı aldı.
Bayramda otobüs firmalarına fahiş fiyat ve korsan taşımacılık nedeniyle 25,8 milyon lira ceza kesildi
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Kurban Bayramı tatilini de kapsayan 20 Mayıs-10 Haziran tarihlerinde fahiş fiyatlı bilet satışı, korsan ve yetki belgesiz taşımacılığa yönelik 40 bin 767 otobüs seferini denetledikle
Ani Ören Yeri'ndeki surlar asırlardır ihtişamıyla ayakta duruyor
UNESCO Dünya Miras Listesi'ndeki tarihi Ani Ören Yeri'nde 1000 yılı aşkındır yaklaşık 5 kilometresi ayakta duran Ani Surları, ihtişamıyla dikkati çekiyor.
Yunanistan'ın Serez kentinde içme suyunda uranyum bulundu
Yunanistan’ın Serez kentine bağlı Melenikitsi ve Hortero köylerinde yapılan ölçümlerde, içme suyunda izin verilen sınırın üzerinde uranyum tespit edildiği bildirildi.
Çinli turistler Avrupa'ya seyahatlerini artırırken, Amerikalılar azaltıyor
Avrupa Seyahat Komisyonu (ETC) tarafından, Avustralya, Brezilya, Kanada, Çin, Japonya, Güney Kore ve ABD'den 7.100 uzun mesafe gezgin ile bir antet yaptı. Bloomberg'e özel olarak sunulan anketin sonuçlarına göre, Maliyet duyarlı Amerikalı g
Hacılar, Hazreti Muhammed'in nuruyla aydınlanmış şehir Medine'de
Mekke'de hac vazifesini tamamlayarak Kabe'ye veda eden hacıların, Hazreti Muhammed'in nuruyla aydınlanmış şehir Medine'ye gelişleri devam ediyor.
Hindistan'ın Gucerat eyaletinde 244 kişiyi taşıyan yolcu uçağı düştü
Hint medyasındaki haberlere göre, Ahmedabad'daki Sardar Vallabhbhai Patel Uluslararası Havalimanından Londra Gatwick Havalimanına giden bir yolcu uçağı kalkıştan kısa bir süre sonra düştü.
Endonezya'nın başkenti Cakarta'da trafiği azaltmak için yapay zekadan yararlanılıyor
Jakarta Globe'un haberine göre, Cakarta Valisi Pramono Anung, yapay zekadan yararlanılarak oluşturulan Akıllı Trafik Kontrol Sistemi'nin (ITCS) başkentte trafik sıkışıklığını azaltmak amacıyla kullanılmaya başlandığını belirtti.
Yüzmeyi iyi biliyorum diyenler denizde daha çok boğuluyor
İstanbul Boğazı ile Karadeniz kıyılarında etkili akıntılar nedeniyle her yıl onlarca kişi hayatını kaybederken, "yüzmeyi iyi bildiğini" düşünüp kıyıdan çok açılanların boğulanlar arasında başı çektiği bildirildi.
Kazakistan’da TİKA'nın desteğiyle Oğuzların kültürel mirasına ışık tutacak proje hayata geçiriliyor
Kazakistan'ın Hazar Denizi kıyısındaki Mangistau eyaletinin idari merkezi Aktau şehrinde faaliyet gösteren Yesenov Üniversitesi tarafından hayata geçirilen ve TİKA'nın destek verdiği proje, Türk dünyasının ortak tarihi ve kültürel m
Kapadokya'da öğretmen ve öğrenciler gökyüzünde kitap okudu
İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından, kentte "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" ve "Maarif 50 vizyonu" kapsamında öğrencilerin okuma alışkanlıklarını geliştirmek amacıyla "Kitapla Yükselen Ufuklar" projesi başlatıldı.
Tiyatro Durağı'nda sağlık tamalı dijital dizi projesi
Bugüne kadar çocuk ve yetişkin tiyatrolarından kısa filme, sosyal sorumluluk projelerinden ödüllü yapımlara kadar farklı alanlarda faaliyet gösteren Tiyatro Durağı ekibi şimdi de hastalıkları konu alan sekiz bölümlük dijital dizi p
Sinop'un uluslararası seyahat acenteleri aracılığıyla dünyaya tanıtılması hedefleniyor
Sinop'un turizm destinasyonlarının dünyaya tanıtılması amacıyla uluslararası alanda faaliyet gösteren 6 seyahat acentesi yetkilisi Valiliğin davetiyle kente geldi.
Turistik Karaelmas Ekspresi ilk seferine çıktı
Ankara ile Zonguldak arasında işletilecek Turistik Karaelmas Ekspresi ilk seferini gerçekleştirmek üzere yola çıktı.
Edirne'nin deniz turizmi alanı Saros'ta çevre kirliliğine karşı sıkı önlemler alınacak
Edirne Valisi Yunus Sezer, Saros Körfezi’ndeki sahillerde yaşanan kirlilik sorununun önüne geçmek amacıyla karavan ve çadır alanlarının düzenlenmesiyle ilgili kapsamlı bir çalışma başlattıklarını söyledi.
Akdeniz'in mavi sularında kürek sörfü yapmayı öğreniyorlar
Mersin'de kürek sörfü yapmak isteyenler, sabahın ilk ışıklarıyla Adnan Menderes Bulvarı'ndaki Fenerbahçe Meydanı sahiline geliyor.
THY'den İran, Irak, Suriye ve Ürdün yolcularına ilave haklar
Türk Hava Yolları (THY), İsrail'in İran'a saldırısı nedeniyle seferleri iptal edilen İran, Irak, Suriye ve Ürdün'e gidecek yolculara ilave haklar tanındığını duyurdu.
İslam tarihinin birçok önemli mirasına ev sahipliği yapan başkent: Şam
Dünyanın en eski sürekli yerleşimlerinden biri olarak kabul edilen Suriye'nin başkenti Şam, İslam dünyasının büyük önem verdiği tarihi eserleri ve zengin mirasıyla dikkati çekiyor.
Yaklaşık bin kilometre uzaktan İstiklal Yolu'nun ruhunu hissetmek için Kastamonu'ya geldiler
Kastamonu'ya yaklaşık bin kilometre uzaklıktaki Muş'tan gelen 15 kişi, Kurtuluş Savaşı'nda İnebolu Limanı'na nakledilen silah ve cephanenin Anadolu'ya sevk edildiği 95 kilometrelik güzergahta "Atatürk ve İstiklal Yolu Yürüyüşü"ne k
