Kut'ül Amare, Masaldan Gerçeğe belgeselinin galası İstanbul'da yapıldı - Tourexpi, sizler için turizmde olup bitenleri takip ediyor!



Türkiye
Kut'ül Amare, Masaldan Gerçeğe belgeselinin galası İstanbul'da yapıldı
TRT ortak yapımı "Kut'ül Amare: Masaldan Gerçeğe" belgeselinin galası, Atlas 1948 Sineması'nda gerçekleştirildi.
Kut'ül Amare, Masaldan Gerçeğe belgeselinin galası İstanbul'da yapıldı

Çekimleri 7 ülkede gerçekleştirilen belgesel, Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı Devleti'nin İngilizlere karşı kazandığı Kut'ül Amare Zaferi'nin 109. yıl dönümünde titiz ve özenli çalışmayla beyaz perdeye aktarıyor.

Yönetmen ve yapımcı Koray Demir'in senaryosunu yazıp yönettiği belgeselin yapımını ise Doludizgin Creative Films üstlendi.

"Kut'ül Amare'de gerçeğe daha yakın hikayenin peşine düştüm"

AA muhabirine belgesele dair açıklamalarda bulunan Demir, uzun süredir Orta Doğu ve Balkanlar'la ilgili saha çalışmaları yürüttüğünü, film ve belgesel projelerini de bu bölgeler üzerine yapmayı tercih ettiğini söyledi.

Demir, tarihsel olaylarla ilgili var olan anlatılarda birtakım sorunlar gördüğünü belirterek, "Merak ettiğim, araştırmaya çalıştığım ve mevcut bilgilerde problemli bulduğum her konu ve bölgeyi yerinde ziyaret ediyorum. Bu, bana var olan durumla ilgili gerçekliği yerinde test etme imkanı sağlıyor. Kut'ül Amare için de benzer süreç söz konusu oldu. Kut'ül Amare'de bir masalın değil, gerçeğe daha yakın hikayenin peşine düştüm." dedi.

Tarihle ilgili gerçekliğin peşinde olmanın "meşakkatli bir iş" olduğunu dile getiren Demir, şöyle devam etti:

"Masal anlatmak daha kolay ama gerçek için tek tek her şeyi yeniden ele almamız gerekiyor. Birisinden duymanız ya da bir danışmanın size bir bilgi vermesi yetmiyor. Gerçekte ne olduğunu anlamaya çalışmak için çok büyük zaman harcamanız gerekiyor. Belgeselciliğin Türkiye'deki durumu malum. Uzun sürelere yayılan bir iş yapabilmek çok zor. Ben de bu zorluklar arasında belgeseli hazırlamaya çalıştım."

"Bu, Çanakkale gibi bir savunma hikayesi değildi, büyük saha zaferiydi"

Demir, Kut'ül Amare'nin sadece kutlama vesilesi olmasına karşı çıktığını söyleyerek, "Dünyanın hiçbir yerinde sonu felaketle bitmiş bir olayın ortalarında ya da ara bir anında yaşanan pozitif gelişme kutlamalara sebep olamaz. Bunu bir zafere dönüştürmek, geçmişini bir masala çevirmeye çalışan toplumlar için bir anlam taşıyabilir. Ben de gerçekle yüzleşmek ve yüzleştirmek adına orada aslında ne olduğunu belgeselde anlamaya ve sunmaya çalıştım." ifadelerini kullandı.

Birinci Dünya Savaşı'nın Anadolu halkı için çok yıkıcı bir anlamı olduğuna dikkati çeken Koray Demir, şunları kaydetti:

"Savaşın tamamı Anadolu coğrafyasına bir kabus gibi çökmüştü. Ben, Kut'ül Amare'de büyük ve tarihi zafer elde edildiği halde neden savaşla ilgili bir şeylerin değişmediğinin peşine düştüm çünkü bu, Çanakkale gibi bir savunma hikayesi değildi, büyük saha zaferiydi. İngiliz kara ordusunun 200 yıldır görmediği bir yenilgiydi ama buna rağmen sonuç değişmedi. Belgeselde bu durumun gerçekçi anatomisini çıkartmaya çalışıyorum."

"Tarihe analitik şekilde yaklaşmıyoruz"

Demir, tarihsel olayların hamasetle ele alınmaması gerektiğinin altını çizerek, gerçekliğin ancak onunla yüzleşerek elde edilebileceğini belirtti.

İzleyenleri, yaptığı belgeselle gerçekçi hikayeye davet ettiğini aktaran Demir, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Biz geçmişi büyük zaferlerle dolu bir milletiz. Geçmişi şan ve şerefle dolu bir milletin ve onun çevresinde gelişen insanların tarihe meraklı olması garipsenecek bir durum değil. Fakat sadece hamasetle ve iyi insanların hikayesini anlatarak bir yere varılamaz. Geleceğin inşası için neyin yanlış olduğunu, nerede yanlışlar yapıldığını ve bunlara kimin sebep olduğunu da bulmamız gerekiyor. Şöyle bir örnek vereyim, Yunan ordusu Anadolu'dan geriye döndüğünde o sefere çıkanları sandalyede ters oturtup kurşuna dizdiler. Fakat Türk halkını bu maceralara sokanlarla ilgili tek bir soru bile sorulamadı. Bu durumun kendisi tek başına büyük problemi bizlere anlatıyor."

Koray Demir, belgeselle temel olarak insanları tarihsel bir olayla ilgili 'soru sormaya' çağırdığını söyleyerek, "Biz kafası karışıklar ülkesine döndük. Bir insanı asanla, asılan, benzer türbelere ya da anıt mezarlara sahip olabiliyor. Burada bir problem var. Dolayısıyla bizim aslında tarihe olan ilgimizde bir problem yok ama tarihe olan ilgimizin nasıllığı noktasında ciddi sıkıntımız söz konusu çünkü tarihe analitik şekilde yaklaşmıyoruz. Bu yüzden de geleceği şekillendirmek için herkesi okumaya ve anlamaya çağırıyoruz." görüşlerini paylaştı.

Belgeselle ilgili oldukça olumlu geri dönüşler aldıklarını da aktaran Demir, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Aslında bu projeyi birkaç defa bitirdim. Ele aldığım meseleleri, sorduğum soruları daha net şeklide cevaplayabilmek için işimi iyi yapmaya çalışıyorum. Bu da yaptığım işin üzerinden tekrar tekrar geçmeme sebep oluyor. Nihayet belgeselimizin son versiyonu içimize sindi, sahaya çıkalım dedik ve festival yolculuğuna hazırlandık. Projemiz gittiği her yerden çok ciddi geri dönüşler aldı. Pek çok yerde 'en iyi belgesel', 'en iyi yapım', 'en iyi belgesel yönetmen' ödüllerini aldık."

Demir, belgeselin 1 Mayıs'ta İspanya Zaragoza'da dünya prömiyerini yapacağını, ardından eylülde İtalya'da, ekimde ABD'de, kasımda ise Doha'da gösterileceği bilgisini verdi.

İstanbul Valisi Davut Gül, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Hüseyin Keskin, TRT 2 Kanal Koordinatörü Zeki Şahin'in de katıldığı galada sponsorlar dışında proje danışmanı Zekeriya Türkmen'e, Kut'ül Amare savaş gazilerinin torunlarından Fehmi Al Sadun, Sheikh Sabri Al Rumaidh ve Sadun Sadun'a plaket takdim edildi.

"Kut'ül Amare: Masaldan Gerçeğe" belgeseli hakkında

"Birinci Dünya Savaşı'nın Anlatılmamış Hikayesi" üst başlığıyla seyirciyle buluşan belgeselin yapımcılığını Aynel Hayat Demir, Yasemin Demir ve Koray Demir üstlendi.

Uzun yıllara dayanan araştırmalar sonucu hayata geçirilen belgeselin çekimleri, 7 ülkede toplam 3 yılı aşkın bir zaman diliminde gerçekleştirildi.

Müziklerini Yücel Arzen'in bestelediği yapımın görüntü yönetmenliğini Gökhan Tiryaki, kurgu yönetmenliğini Eray Demir, aksiyon koreografisini ise Raiim Muradov-NOMAD yaptı.

Teknolojinin son imkanları kullanılarak yapılan canlandırmalarla hayata geçirilen belgesel, bugüne kadar 14 ülkede festivallere katılarak "En İyi Belgesel" ve "En İyi Belgesel Yönetmeni" başta olmak üzere çeşitli ödüllere layık görüldü.

Türkiye, Irak, Ürdün, Mısır, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve ABD'de çekimleri yapılan belgesel için Türk, İngiliz ve Arap tarihçiler, gazeteciler ve dönemin aşiret liderlerinin bugün yaşayan akrabalarıyla binlerce dakikalık görüşmeler yapıldı.

Olayların gerçekleştiği savaş meydanlarının çekimleri Irak'ta tamamlandı. Canlandırma sekansları için farklı ülkelerden 40'ın üzerinde aktörle yapılan çekimlerde, yüksek teknolojili kamera çözümleri ile gerçek bir savaş atmosferi oluşturuldu.

Belgeselin savaş sahnelerinde ekibe katılan görüntü yönetmeni Gökhan Tiryaki, Bolt ultra slow-motion robotik kamera sistemi kullanılarak gerçekleştirilen detaylı görselleştirmeye katkı sağladı. (AA)


Copyright 2020 Tourexpi.com - Alle Rechte Vorbehalten | Impressum | Über Uns
Web sitemiz tüm desktop, tablet ve mobil cihazlarda çalışmaktadır.
Tourexpi, turizm haberleri, Reisebüros, tourism news, noticias de turismo, Tourismus Nachrichten, новости туризма, travel tourism news, international tourism news, Urlaub, urlaub in der türkei, день отдыха, holidays in Turkey, Отдых в Турции, global tourism news, dünya turizm, dünya turizm haberleri, Seyahat Acentası,