Tourexpi
İzmir
basınının duayen isimlerinden, mesleki kariyerindeki başarıları ve duruşuyla iz
bırakan gazeteci Yunus Karakaya’nın hayatı, ödüllü yönetmen Okan Canbolat
tarafından belgesel filme dönüştürülüyor. Belgesel, yalnızca bir meslek
hikayesine değil, aynı zamanda Türkiye’nin yakın tarihine de bir tanıklık
sunuyor.
Salihli’den
başlayan ve İzmir’de ustalığa uzanan Karakaya’nın gazetecilik serüveni, güçlü
anlatımıyla dijital platformlarda izleyiciyle buluşmaya hazırlanıyor. “İntikam”
filmiyle tanınan ve uluslararası ödüller kazanan Canbolat, kendi adını taşıyan
Okan Canbolat Film Production Australia çatısı altında bu özel projeyi
sürdürüyor. Kalemiyle haberin peşinden koşarken, duruşuyla da saygı uyandıran
Karakaya’nın mesleki birikimi, tanıklıkları ve basına bıraktığı derin izler, bu
yapımla görsel hafızaya kazınıyor. Post prodüksiyon süreci devam eden belgesel,
çok yakında dijital platformlarda izleyiciyle buluşacak.
Sayısız
insanın hikayesine tanıklık eden duayen gazeteci Yunus Karakaya ile bu kez
belgesele konu olan kendi öyküsünü konuştuk. Gençlik yıllarından gazeteciliğe,
çatışmalarla örülü öğrencilik yıllarından sahada yaşadığı unutulmaz anlara
kadar birçok konuya değindik. Ve ortaya hem kişisel bir hatırat hem de
Türkiye’nin son 40 yılına dair çarpıcı bir hafıza çıktı. “Ben hiçbir zaman
sadece haber yazmadım. Bir olayın ardındaki hikayeyi, bir annenin duasındaki
titremeyi, bir insanın gözündeki yaşın sebebini de yazdım. Çünkü gazetecilik
benim için insan kalabilmekti.” diyor İzmir medya dünyasında geniş bir iz
bırakan usta kalem Yunus Karakaya. Ve başlıyor sorularımıza içtenlikle yanıt
vermeye.
SİYASAL
OLAYLARIN ORTASINDA BİR ÖĞRENCİ
*
Söyleşimize gazeteciliğe henüz adım atmadan, biraz gençlik yıllarınızdan
bahsederek başlasak. Hayatınızın kırılma noktalarından biri 12 Eylül öncesine
denk geliyor. O dönemle ilgili ilk hatırladıklarınız neler?
-
O yıllar, Türkiye’nin karanlık ve kutuplaşmış yıllarıydı. Türkiye üzerinde
oynanan oyunların farklı bir versiyonunu yıllar önce de yaşadım. Salihli’de,
mahalleler sağcı ve solcu diye ayrılmıştı. Lise öğrencisiydim. Bir gün
“Kahramanmaraş olaylarını protesto ediyoruz” bahanesiyle bir grup bizi lise
sonların bulunduğu okul binasına zorla topladı. Masalar, sandalyelerle barikat
kurdular. Sonra polis binaya girdi, çok sayıda kişi gözaltına alındı. Olaylara
karışmamanın verdiği güvenle dışarı çıkmak istedim ama gözaltına alınanlar
arasında buldum kendimi. Sonradan öğrendim ki üzerimdeki yeşil parka nedeniyle
solcu eylemcilerden sanılmışım. Oysa Sümerbank’tan alınmış, babamın
imkanlarının yettiği tek mont buydu.
VURUN,
DÖVÜN FAŞİSTİ!
*
Bu ilk gözaltı deneyiminin ardından neler yaşadınız?
-
Ne yazık ki sadece gözaltına alınmamla kalmadı. 10-15 gün
sonra bu kez sol görüşlü bir grup öğrencinin saldırısına uğradım. Bu kez
“faşist” ilan edilmiştim. Çünkü okul harçlığımı çıkarmak için tezgah
açtığım yer, sağcıların bölgesi olarak biliniyordu. Saldırıda burnum kırıldı.
Ama beni en çok yıkan, bir öğretmenimin “Vurun, dövün faşisti!” diye
bağırmasıydı. Oysa ben sadece okumak istiyordum.
SEN
AJAN MISIN?
*
Tüm bu çelişkili etiketler sizi nasıl etkiledi?
-
Sarıkamış’ta askerlik yaparken tabur komutanı çağırdı, “Sen nasıl bir adamsın?
Komünist diye gözaltına alınmışsın, sonra ülkücüsün diye dayak yemişsin. Şimdi
de irticacı Türkiye Gazetesi'nde çalışıyorsun. Sen ajan mısın kardeşim?” diye
çıkışmıştı. Ne diyebilirdim ki? Sustum. Hatta yıllar önce o parka nedeniyle
ağır ceza mahkemesinde yargılandığımı, o davadan beraat ettiğimi bile sarı
basın kartına başvururken öğrenmiştim. Üzerimdeki parkaya mı, tezgahın konumuna
mı, yoksa devletin beni “sakıncalı” diye kayda geçmesine mi daha çok
üzülmeliydim, hala bilemiyorum. Türkiye Gazetesi’nde çalışırken gittiğim
askerliğim bile sürgün yeri Sarıkamış’a verilmişti.
GAZETECİLİK
YOLCULUĞU BAŞLIYOR
*
Gazetecilik yolculuğunuz nasıl başladı?
-
Mesleğe ilk adımı Tercüman Gazetesi’nin Salihli muhabiri olarak attım. Benim
için büyük bir heyecandı. Daktilo sesleri arasında geçen geceler, sabaha karşı
gelen mürekkep kokuları... Gazetecilik benim için zamana karşı bir yarıştı. Her
haber bir emekti. Her cümle bir inançtı. 1986’da Türkiye Gazetesi’nde
profesyonel gazeteciliğe başladım. Artık yazdıklarımı sadece Salihli değil, tüm
Türkiye okuyordu. Ama ben hiçbir zaman sadece haber yazmadım. Bir olayın
ardındaki hikayeyi, bir annenin duasındaki titremeyi, bir insanın gözündeki
yaşın sebebini de yazdım. Çünkü gazetecilik benim için insan kalabilmekti.
*Mesleki
kariyerinizden biraz bahsedebilir miyiz?
-
Gazeteciliğe Tercüman Gazetesi’nde başladım, profesyonel meslek yaşamıma ise
Türkiye Gazetesi’nde adım attım. Yıllar içinde İhlas Haber Ajansı, SKY TV, Ege
Telgraf ve Yeni Asır gibi birçok saygın medya kuruluşunda farklı görevler
üstlendim. Haber müdürlüğü, yazı işleri müdürlüğü, köşe yazarlığı, program
yapımcılığı ve sunuculuk gibi pek çok alanda aktif olarak çalıştım. Sayısız
televizyon programında görev aldım. Şu anda sahibi olduğum “haberinioku” adlı
internet sitesinde yayıncılık faaliyetlerimi sürdürüyor, Ege Telgraf TV’de “Ege
Spor” adlı programımla konuklarımı ağırlıyorum. Ancak beni tanımlayan asıl şey
unvanlarım değil. Benim kimliğim; kalemim, vicdanım ve hiç değişmeyen, yürekten
gelen sesimdir.
1997’NİN
MEDYA BOMBASI ÖDÜL GETİRDİ
*
Gazetecilik hayatınızda unutamadığınız bir anınızı anlatır mısınız?
-1997
yılıydı. O yılların medyatik ismi Sevda Demirel İzmir Fuarı'nda Golf
Gazinosu’nda sahneye çıkıyordu. Gözaltına alınıp serbest kalması, açlık grevi
derken medyanın odağındaydı. Ona “lokma döktürüp camide dua etme” fikrini ben
verdim. İHA kameramanı Erdem Soyman ve Günaydın Gazetesi'nden Dilek Eski ile
birlikte fuarda buluştuk. Lokma sırasında izdiham yaşandı. Ardından türban ve
pardösü ile Alsancak Camii'ne gittik ama içeri alınmadık. Varyant’taki Fatih
Camii’nin çay ocağı işletmecisi sayesinde camiye girdik. Sevda Demirel’e türban
takıldı, dua ettirildi, çekimler yapıldı. O an, “Hayatımda ilk defa camiye
girdim. Teşekkür ederim” dedi. Tüm televizyonlarda flaş haber oldu. O
zamanların efsane programı Televole defalarca yayınladı. Bu haberle yılın magazin
ödülünü aldım. Bu meslekteki ilk ve son ödülüm değildi. Bugüne dek kazandığım
ödüllerin sayısını unuttum.
GENÇ
GAZETECİLERE 10 ALTIN ÖĞÜT
*
Duayen bir isim olarak mesleğe yeni adım atmış genç gazetecilere 10 altın öğüt
verseniz, neler olurdu?
-1.
Merak Et, Sorgula, Doğrula. Haberin özü meraktır. Görünenle yetinme,
"neden?", "nasıl?", "kim?" gibi soruların
peşinden git. Duyduğun ya da sana verilen hiçbir bilgiyi doğrulamadan
yayınlama. En büyük hata, hızlı olmaya çalışırken yanlış haber vermektir.
2.
Tarafsızlık ve Etik Önceliğin Olsun. Kimsenin sözcüsü ya da düşmanı olma.
Gazeteci, gerçeğin ve halkın tarafında durur. Basın ahlakı ve meslek
etiği, her zaman yol göstericin olmalı.
3.
Dilini İyi Kullan. Türkçe’ye hakim ol. Yazdığın her cümle, okuyucunun
zihninde bir iz bırakır. Anlatımı sade, net ve anlaşılır tut. Haber dilini,
abartıdan ve süslemelerden uzak tut.
4.
Kaynağını Koru, Güvenilir Ol. Haberi kimden aldıysan, kaynağını korumak
senin sorumluluğundur.
Güvenilir
bir gazeteci olmak, zamanla değil, tutarlılıkla kazanılır.
5.
Teknolojiye ve Yeni Medyaya Açık Ol. Sadece yazmak değil; fotoğraf, video,
sosyal medya, podcast gibi alanlarda da yetkinlik geliştir. Dijital medya
artık sadece gelecek değil, bugün.
6.
Alanını İyi Seç ve Uzmanlaş. Her konuda yazmak zorunda değilsin. Bir
alanda derinleşmek, seni o konuda başvuru kaynağı haline getirir. (Örnek:
çevre, siyaset, spor, sağlık, yerel yönetimler…)
7.
Cesur Ol Ama Tedbiri Elden Bırakma. Doğrunun peşindeysen, bazen güçlü odaklara
karşı durman gerekir. Ancak habercilikte cesaretle birlikte hukuki bilgi
ve güvenlik bilinci de önemlidir.
8.
Sahada Ol, Masaya Bağlı Kalma. Gerçek haber sahada bulunur. Halkla,
sokakla, olay yerleriyle iç içe ol. Masa başında değil, ayak izlerinin
olduğu yerlerde gazeteci olunur.
9.
Yaygınlaştırmak Değil, Aydınlatmak İçin Yaz. Gündemi sadece yaymak
değil, doğruyu ve önemi anlatmak senin görevin. Sansasyon
değil, bilgilendirme hedefin olsun.
10.
Ustalardan Öğren, Asla Burnu Havada Olma. Tecrübeli gazetecilerden öğreneceğin
çok şey var. Sürekli sor, not al, gözlemle. Kendini sürekli
geliştir, okumaktan ve öğrenmekten vazgeçme. İyi bir gazeteci olmak zaman
alır ama vicdanla, emekle ve inatla mümkündür. Unutma, gazeteci,
tarihin ilk taslağını yazar. Bu sorumluluğun farkında olarak çalışırsan,
iz bırakırsın.
BASIN,
BİR MİLLETİN MÜŞTEREK SESİDİR
Belgesel
tamamlandığında izleyici, yalnızca bir gazetecinin değil vicdanı, duruşu ve
kalemiyle bir çağın nabzını tutmuş bir insanın hikayesine tanıklık edecek.
Yunus Karakaya’nın satırlardan karelere taşınan hayatı, aynı zamanda
Türkiye’nin yakın tarihine tutulmuş bir ışık olacak.
Onun
meslek yolculuğu, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Basın, bir milletin
müşterek sesidir” sözüne en sahici karşılıklardan biri. Çünkü Karakaya, bu sesi
hem taşımış hem de o sese yüreğini katmış bir kalem.
“Basın
özgür değilse, toplum da özgür olamaz” diyen Atatürk’ün mirasına sadık kalarak,
gerçeklerin izini sürmüş; sesi duyulmayanların sesi, görünmeyenlerin gözü olmuş
bir anlatıcı o. Ve şimdi, kalemiyle haberin izini süren bu hayat; sessizliğin,
sorumluluğun ve insan kalmanın ne demek olduğunu anlatmak üzere ekrana geliyor.
Bir
gazetecinin bırakabileceği en kıymetli miras, sadece kaleme aldığı haberler
değil, aynı zamanda o habere kattığı ruh ve basın ilkelerine sadık kalan
duruşudur. Yunus Karakaya gibi, haberleriyle ve duruşuyla iz bırakan, meslek
etiğine bağlı ve kalemiyle örnek olan gazetecilerin çoğalması dileğiyle..
Fulya
OMAÇ / İZMİR
En Çok Okunan Haberler


Unpack ’26: 2026 Yılının Seyahat Trendleri Açıklandı
Expedia ve FeWo-direkt’in yeni raporu, seyahat motivasyonlarını, yükselen destinasyonları ve geleceğin tatil anlayışını ortaya koyuyor


Almanya Havalimanlarında Yeni Dönem: Düsseldorf’ta Entry-Exit Sınır Kontrol Sistemi Başladı
Avrupa Birliği’nin yeni dijital sisteminin ilk uygulaması Almanya’da hayata geçti


AB’de turizm rekor kırdı
2025’in ikinci çeyreğinde 826 milyon konaklama / Nisan’da kutlanan Paskalya ve artan uluslararası seyahat talebi büyümeyi hızlandırdı – Otel konaklamaları ilk kez 500 milyon eşiğini aştı


Yeni yeteneklere sahne açılıyor
ROBINSON ve TUI MAGIC LIFE, 2025/26 kulüp sezonu için Almanya genelinde işe alım turuna başlıyor


Bakan Uraloğlu: 23 yılda havacılık sektöründe yaklaşık 25 milyar dolar yatırım yaptık
Türkiye, uyguladığı hava ulaşım politikalarıyla dünya havacılığında parlayan bir yıldız haline geldi


THY Teknik AŞ ile LOT Polish Airlines arasında üs bakım hizmetleri anlaşması
İki şirket arasında imzalanan işbirliği, Avrupa pazarında güçlü bir ortaklığın ilk adımını oluşturuyor


Yapay zekâ ile havacılığın geleceğini şekillendirmek
Defterden dijital zekâya: Havacılık sektörü süreçlerini yeniden tasarlıyor


AJet’ten 9 Dolardan Başlayan Yurt Dışı Bilet Kampanyası
34 ülkede 59 şehre indirimli uçuşlar – 150 bin koltuk satışta


Simge Aköz, Corendon Sport Talks’ta: ‘Eczacıbaşı benim için ev demek’
Corendon Airlines’ın spora verdiği desteğin en özel yansımalarından biri olan Corendon Sport Talks’un 31. bölümünde, Eczacıbaşı Dynavit Takım Kaptanı ve Milli Libero Simge Aköz konuk oldu.


Konak’ta yeni rota: Alsancak’ta tarihe yolculuk
Konak Belediyesi, ilgiyle takip edilen “Konak Tarih Gezileri”ne Alsancak rotasını da ekledi.


Biletbayisi dijitalleşen seyahat alışkanlıklarını paylaştı
Yapay zeka destekli sistemlerle kişiselleştirilmiş kullanıcı deneyimi hedefleniyor


Güney Afrika Turizm Bakanı Patricia de Lille TÜRSAB’ı ziyaret etti
İki ülke arasında turizmde iş birliğini güçlendirme hedefiyle yapılan görüşmede sürdürülebilirlik ve tanıtım ön plana çıktı


Maximiles Black The Bodrum Cup’a GIGI Awards’tan 3 Ödül
Yelken tutkusunu iletişim başarısına dönüştüren organizasyon, “Yaratıcı Sponsorluklar” ve “Entegre Etkinlik Pazarlaması” kategorilerinde ödül aldı


Angola, ITB Berlin 2026’nın Resmi Partner Ülkesi Oluyor
Berlin’deki dünyanın en büyük turizm fuarı, 60. yılında Afrika’nın gizli mücevherini ağırlayacak


Tedarik zinciri sorunları hava yolu sektörüne 2025’te 11 milyar dolara mal oluyor
IATA raporu, üretim ve parça tedarikindeki sıkıntıların yakıt, bakım ve kiralama maliyetlerini artırdığını ortaya koyuyor


TUIfly yeni genel müdürünü atadı ve yönetim kadrosunu yeniden yapılandırdı
Sven Freisenich, 2026 yılında Michael Garvens’in yerini alacak


Göbeklitepe’de Ziyaretçi Rekoru: Günlük Ortalama 5 Bin Kişi
UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki 12 bin yıllık ören yeri sonbaharda turizmde yeniden zirveye çıktı


Ryanair, Almanya’nın 2025 Kış Uçuş Planından 800 Bin Koltuk ve 24 Rotayı Kaldırıyor
Havayolu şirketi, yüksek erişim maliyetleri ve hava yolu vergilerini gerekçe göstererek dokuz büyük havalimanındaki operasyonlarını azaltıyor


Avrupa’nın en popüler şehir kaçamakları: Roma zirvede, Berlin altıncı sırada
TUI Musement, Avrupa’daki güncel arama trendlerine dayanarak en çok ilgi gören 30 hafta sonu destinasyonunu açıkladı.


ADAC, Aşırı Turizmi Popüler Destinasyonlarda Mercek Altına Aldı
Almanların çoğu turistik yoğunluğu büyüyen bir sorun olarak görüyor


Flightright’tan AB’deki uçuş hakları reformu için uyarı: ‘Yolcu hakları geriye alınmamalı’
AB’de yolcu haklarının geleceğini belirleyecek üçlü müzakereler Brüksel’de başladı. Flightright, havayolu şirketlerine tanınan ayrıcalıkların tüketici haklarını zayıflatabileceği konusunda uyardı.
